mustafa islamoğlu nun soma hutbesi – dertli sözlük
mustafa islamoğlu geçtiğimiz cuma soma'da yaşanan faciaya hutbesinde yer vermiş. daha önce iktidarın siparişi üzerine hutbe verdiğine birkaç kere şahit olunca kendisinden ciddi manada soğumuş ve cuma namazlarını kıldırdığı akabe vakfı'na da gitmez olmuştum.
ancak bu hutbe gerçekten bir müslüman işi olmuş. işi kadere yoran cebriyeci anlayışa (b: allah'a iftira atmayın!) demiş.

vaktinizi ayırıp bir dinleyin derim. (http://vimeo.com/95514429)
mustafa islamoğlu'nun hutbesi. kadercilik konusundaki eleştirilerinin bir kısmı haklı. ecel mevzusunda kendisine katılmıyorum.
--- iktibas ---

hiçbir kimse allah’ın izni olmadan ölmez. ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. biz şükredenleri mükâfatlandıracağız. (ali imran 145)

--- iktibas ---

cebriyye'yi reddetmemiz, bizi kaderiyye'ye götürmemelidir. bu ince çizgiyi iyi ayarlamalıyız.
bir de uydurulmuş din cümle öbeği sıklıkla kullanılmış. bir açıdan haklılık payı vardır. ama uydurulmuş din sadece cebriyye'den ibaret değildir.

kur'an okuyoruz ama anlamaya çalışmıyoruz. mesele bu. ayetlerin üzerinde tefekkür etmiyoruz. hayatımıza uygulamaya çalışmıyoruz. bu nedenle her ne kadar müslümanca yaşadığımızı iddia etsek de müslümanca bir düşünceye sahip olmadığımız için bu iddiamız sözde kalıyor. çünkü müslümanca düşünce, müslümanca yaşamın ön şartı. yoksa, muhafazakarlaşma kaçınılmaz. günümüz toplumundaki sorunların esas nedeni bu. dinini hakkıyla bilmiyor, ayetler ve hadisleri hakkıyla tefekkür etmiyor, ayetlerin sebeb-i nüzulünü bilmiyor, hadisin sebeb-i vürudunu bilmiyor, sonra islam'ı yaşadığını iddia ediyor.