dava,dert,maneviyat,inanç gibi insan'ı diğerlerenden ayırt edici özelliklerini yok edip tek tip tüketen ve sorgulamayan zombiler üreten akımın adıdır.
seküler terimi asli olarak hristiyanlıkla ilgili bir kavramdır, kutsal olmayan ve kiliseye ait olmayan anlamına gelir. sekülerleşme de dinî anlayış yerine bilimsel yaklaşımın insan hayatında belirleyici olmasına yol açan sürece verilen isimdir. max weber, bu süreci modern toplumlardaki rasyonelleşme, aklın üstünlüğünün kabul edilmesi ve “dünyanın büyüden kurtulması”nın bir sonucu olarak görür.
avrupa’da kutsal ve seküler ayrımı 17. yüzyıldan itibaren görünmeye başlamıştır. daha önceki dönemlerde avrupa’da ve batı dışı kültürlerde siyasi alanda kutsal ve seküler ayrımına rastlanmaz, dolayısıyla sekülerizm modern bir kavramdır. 20. yüzyıldaki genel anlayışa göre iki temel dinamiğe dayanır: 1) devletin bütün dinlere karşı tarafsız davrandığı bir siyasi mekanizma, 2) devletin çok kültürlü bir toplumda azınlıkların haklarını koruması.
17. yüzyıl avrupa’sında kilisenin devletten ayrılmasının üç temel sebebinden bahsedilebilir: 1) kilisenin ekonomik ve siyasi gücüne dayanan toprak sahibi feodal beylere rakip olarak sanayi burjuvazisinin yükselmesi ve kralın dinî öğretilere dayandırılan kutsal haklarının meşruiyetini sorgulamaya başlaması, 2) hristiyanlıktaki mezhepsel ayrımlar nedeniyle yüzyıllar boyu avrupa’da süregelen savaşların oluşturduğu yılgınlık psikolojisi, 3) bilimsel gelişmelerin hristiyanlığa ait geleneksel dinî bilgilerin otoritesini sarsması.
