imanın; ilim, amel ve ihlasa olan zahir ve batın tecellilerinin sonu olmadığı halde, asgari düzeyinden bile haberi olmayan...yani asgari her müslümana lazım gelen itikadi ve ameli ilme vakıf olmayan..ve bu minvalde de bildiğiyle amele muvaffak olamayan...bu minvalde elinde olan kırıntıların da ihlasına bir dua-yı fiilisi ve kalbi duası bulunmayan..ama her ortamda zamanla oluşan popüler-islam öğelerini kullanan, böylece tam bir kendini kandırma ve riya halinde bulunmakla, samimi olan dindar-gayrıdindar herkesi iğreti edip kendisine ve bazılarını hatta islama küstüren, buna birinci elden vesile olan..diğer bir kısmı ise; sanki kur'anı okumak ve hiç değilse basit bir tercümesini anlayacak kadar kuran diline vakıf olmuş gibi... nefsine, kalbine, aklına, ailesine, ehline, evladına olan vazifelerini halletmişte, ümmete ve dünyaya olan vazifelerine sıra gelmiş gibi...ne dar dairesine ne geniş dairesine hakiki fayda veremeyen kuru gürültü ve tenekevari çığırtkanlık yapan..islamın müşkül meselelerine karşı değil dünyanın safalı vazifelerine karşı mücadele içinde, say u gayretini buna harcayan ve marifet olarak bunu bilen..zenginlikten kasıt lüks içinde yaşamayı anlayan..kendisine gayretten hizmetten himmetten bahsettiğinde cebindeki parayla filan vakfa filan cemaate falan tarikate bağış-himmet yaparak cenneti satın almışçasına böbürlenen ortaçağ katolikleriklerinden farksız bir soylular çetesi...ben vari,bizvari adamlar.
