violet evergarden – dertli sözlük
kyoto animasyon'dan çıkmış 10 bölümlük harika bir anime. birde az önce izleyebildiğim 2020 yapımı bir devam filmi var.
ne filmdi diyorum. uzun süredir film izlerken bu kadar ağlamamıştım ki violet'in yeri ayrıdır.

savaş esiri olarak savaşçı yetenekleri sayesinde küçük bir kız çocuğuyken alınan violet yıllarca orduda kalır. fakat geçen yıllar içinde ona okuma yazma öğreten, bir isim veren, koruyup kollayan, sağlıklı kalmasını sağlayan hatta savaşmasını engellemeye çalışan biri vardır: gilbert bougainvillea

bir gün savaşta avantajlı olduklarını düşündükleri bir anda hiç beklemedikleri bir saldırı altında kalırlar.
gilbert sağ gözü ve kolunu kaybeder. violet ise iki kolunu birden. savaş sonunda ikisi de farklı hastanelere kaldırılır. fakat künyesi kayıp olduğundan gilbert'i kimse tanıyamaz. violet iyileşip protez kollara sahip olur ve hayatı tam anlamıyla yeniden öğrenmeye başlar. özellikle de insan duyguları.

filmde harika bir karakter gelişimi var. dizisinde her bölümde farklı bir öyküye ve bununla birlikte violet'in gelişimine tanık oluyoruz. filmde ise karşımızda çok yol almış bir violet var. tüm ipler çözülüyor ve biz ağlıyoruz.
violet ve gilbert aşkından ziyade beni en çok ağlatan filmdeki yuris ismindeki hastanede yatan çocuk oldu. hele arkadaşıyla artık ölmesine yakın telefonda konuşmaları. telefon yeni bir şey olduğundan şehrin sadece en zenginlerinde olması ve küçük çocuğun telefonu nasıl kullanacağını bilememesi... çok doğaldı. burayı kim akıl etti bilmek isterdim.

ah violet ah... şu güne kadar neler neler izledim ama sen benim için bir numaralı kurgu karaktersin. gilbert'te müzekker karakterler arasında bir numarayı alıyor.