(http://www.dunyabizim.com/manset/12388/olay-ve-kisi-degil-halin-romanini-yazdi.html)
sanırım kitabı ilk okuyanlardanım. kurguyu oldukça orjinal bulduğumu söylemek isterim. sizi şaşırtabilecek bir tarzı, tadı damağınızda kalacak cümleleri, içinize hafif bir 'cız' getirecek hikayeleri var. size en yakın internet sitesinden sipariş ediniz efendim
ayşegül genç'in ilk romanı. kitabın belli bir yerine kadar tablo tam oturmazken sağlam cümlelerle okurda sağlam bir oturuş yapıyor. birden fazla karakter olmasına rağmen yazar sanki en çok şüheda'nın üzerinde durmuş gibi.
okur kitaplığından 2013'te çıkmış bir ayşegül genç romanı. kitabın anlatım tarzı, karakterler beni çok etkiledi.
kitabın ana karakteri şüheda gibi ama şüheda'yı tam tanıyamadan kitap bitiverdi. neler düşündüğünü, içindeki fırtınaları, intikam isteğini anlıyoruz ama dışarıdan görünüşü ve davranışları farklı olduğundan sanki iki farklı karakter gibi. ya da ona ulaşamadığımız bir perde var. bilemedim. şüheda'yı sevdim ama daha iyi tanımak isterdim.
birde abdurrahman var. kitaptaki en doğal ve tek komik karakter o. ben en çok onu sevdim.
kitabın her karakteri art arda gelen kendilerine ayrılmış bölümlerde anlatıcı oluyor. olaylarla birlikte içlerinden geçenleri, geçmişte yaşadıklarını öğreniyoruz. ama belli bir sıra olmadığından tablo gerçekten son bölümlere kadar tam olarak oturmuyor. en çok şüheda ve abdurrahman anlatıcı oluyor ama aralarda iskender, asuman, marangoz ahmet, filiz, murat, sema ve kısa bir yerde filiz'in eski komşusu bize çerçeveyi çizip meseleleri kendi bakışlarıyla anlatıyor.
diğer anlatıcılar arasında beni en şaşırtan asuman oldu.
spoiler
şüheda'ya tekrar dönersem, şüheda'nın marangozu öldürdüğünü düşünmüyorum. ama öldürmüş olma ihtimali de var. diyelim ki o öldürmedi. peki marangozu kim öldürdü? hem de ateş etmiş. tam şüheda'nın planlar.
marangozun ölüm haberini almadan önceki bölümde şüheda için marangoz şöyle diyor ''işte suç işlemeden önceki ve sonraki hali budur insanın...'' ''şüheda tekrar gelecek eminim, belki daha sonra tekrar. çünkü tedbir almamı istiyor. kendimi korumamı, buraları terk edip gitmemi...''
sonra iskender'den ve net olarak sema'dan öğreniyoruz öldüğünü, öldürüldüğünü.
ardından gelen 14. bölümün başlığı: o gün insan ne getirmiş olduğunu anlar.
alt başlığı: kimse kimsenin amel defterini bilemez kendinden başka
bu bölümde de marangoz öleli aylar olmuş abdurrahman ve şüheda'nın arasında şöyle bir konuşma geçiyor:
+sen karıncayı bile öldürmezsin ablam benim..
- incitmem... ama... eğer birini incitecek olsaydım bu senin rahmetli ahmet ustan olurdu.
+ abla adam öleli aylar oldu sen hala neler diyorsun.
şüphelenme de dur. ah be şüheda. senin yaptığına inanmak istemiyorum. :(
kitabın ana karakteri şüheda gibi ama şüheda'yı tam tanıyamadan kitap bitiverdi. neler düşündüğünü, içindeki fırtınaları, intikam isteğini anlıyoruz ama dışarıdan görünüşü ve davranışları farklı olduğundan sanki iki farklı karakter gibi. ya da ona ulaşamadığımız bir perde var. bilemedim. şüheda'yı sevdim ama daha iyi tanımak isterdim.
birde abdurrahman var. kitaptaki en doğal ve tek komik karakter o. ben en çok onu sevdim.
kitabın her karakteri art arda gelen kendilerine ayrılmış bölümlerde anlatıcı oluyor. olaylarla birlikte içlerinden geçenleri, geçmişte yaşadıklarını öğreniyoruz. ama belli bir sıra olmadığından tablo gerçekten son bölümlere kadar tam olarak oturmuyor. en çok şüheda ve abdurrahman anlatıcı oluyor ama aralarda iskender, asuman, marangoz ahmet, filiz, murat, sema ve kısa bir yerde filiz'in eski komşusu bize çerçeveyi çizip meseleleri kendi bakışlarıyla anlatıyor.
diğer anlatıcılar arasında beni en şaşırtan asuman oldu.
spoiler
şüheda'ya tekrar dönersem, şüheda'nın marangozu öldürdüğünü düşünmüyorum. ama öldürmüş olma ihtimali de var. diyelim ki o öldürmedi. peki marangozu kim öldürdü? hem de ateş etmiş. tam şüheda'nın planlar.
marangozun ölüm haberini almadan önceki bölümde şüheda için marangoz şöyle diyor ''işte suç işlemeden önceki ve sonraki hali budur insanın...'' ''şüheda tekrar gelecek eminim, belki daha sonra tekrar. çünkü tedbir almamı istiyor. kendimi korumamı, buraları terk edip gitmemi...''
sonra iskender'den ve net olarak sema'dan öğreniyoruz öldüğünü, öldürüldüğünü.
ardından gelen 14. bölümün başlığı: o gün insan ne getirmiş olduğunu anlar.
alt başlığı: kimse kimsenin amel defterini bilemez kendinden başka
bu bölümde de marangoz öleli aylar olmuş abdurrahman ve şüheda'nın arasında şöyle bir konuşma geçiyor:
+sen karıncayı bile öldürmezsin ablam benim..
- incitmem... ama... eğer birini incitecek olsaydım bu senin rahmetli ahmet ustan olurdu.
+ abla adam öleli aylar oldu sen hala neler diyorsun.
şüphelenme de dur. ah be şüheda. senin yaptığına inanmak istemiyorum. :(
bir ramazan ayında kitap fuarında rastgele almıştım bu kitabı.ama hiç bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim.
