bismillah – dertli sözlük
besmeleyi söyleyen kişi hatırladığı allah'a yaslanır. bunu büyük bir farkındalık ile yapması şart değildir. şuur düzeyinde, içinde bir yerde, allah'ın varolduğunu hatırlamıştır. onun isimlerini, sıfatlarını, tasarrufatını ve dolayısıyla hatırasını anımsamıştır. biz, elhamdülillah, mü’minin kalbindeki bu aziz hatıraya ‘iman’ diyoruz.bu anımsamayla yapacağı fiil ile kalbindeki allah tasavvuru arasında bir bağ kurmuştur. o fiili anlamlı kılacak veya yapma gayretini koruyacak duyguların madeni harekete geçirilmiştir.evet. allah'ı hatırlayan çok şeyi hatırlar. herşeye tesir eden birşeyi hatırlar. kendisindeki allah tasavvurunun gelişkinliğiyle ilgili olarak (yani marifetiyle doğru orantılı olarak) bir anlam dünyası bulur arkasında. tıpkı en büyük zorluğun önünde son hamlesini yapmak için bekleyen kişinin bir hatırayla ilişki kurup güç alması gibi, biz, andıkça allah'tan güç alırız. çünkü ismini anmak aynı zamanda hatırasını anımsamaktır. maddenin arkasındaki döngüsel manayı yakalamaktır. herşeyin arkasındaki birşeye varmaktır.o hatırayla ilgili ne kadar duygu ve anlam varsa, kapağı açılmış barajdan akar gibi, kalbe çullanmaya başlamasıdır. bu sözümü sevdiğinin yüzünü anımsamadan şiir yazamayan şairler anlamazsa hiçkimse anlayamaz. virdini okurken cezbeye gelen zâkirin sırrı budur. baraj kapağından akan suyun coşkusu aklını elinden alır.mürşidim bir yerde diyor ki: "bismillah güneş gibidir. başkalarını tenvir ettiği gibi kendini de gösteriyor. her nefes ve her dakika ruhlar ona hava ve su gibi muhtaç olduğundan onun hakikatini herkesin ruhu hisseder. kalb ve hayal bilmese de ehemmiyeti yok. onun için beyan ve tariften müstağnidir."diye bahsetmiş sevgili çocuk kitabı yazarı ahmet ay.