adem özköse

gerçek hayat dergisi'nin ortadoğu temsilcisi yazarı.

bu ay gerçek hayat dergisinde ramazan söyleşilerinin ilkini, osman nuri topbaş hoca ile yapmıştır.

pazar günleri milat gazetesi'nde yazmaya başlamış.
hilal tv için de belgesel çekiyor bu günlerde.
ve tabi ki suriye devriminden gelecek müjdeli haberi bekliyor.

devrim ve devrimci kelimesini sık kullanması pek hoş gelmiyor bana. diriliş ve istiklal kelimelerini öneriyorum.

eskiden gerçek hayat'taki röportajlarını büyük bir iştiyakla okurdum. halen yazıyor mu bilmiyorum orda ama, derginin en takip edilesi isimlerindendi bence. çok anlamlı isimlerle röportajlar yaptı. bu röportajları yanılmıyorsam (bkz:söz direnişçilerde) adlı kitabında topladı. bir de hidayete eren kimselerle yaptığı röportajlar var. onlar da (bkz:cennete otostop) ismi altında kitaplaşmıştır.

kendisi ile beraber hamit coşkun adlı gazeteciden de haber alınamıyormuş. istanbul'dakiler suriye konsolosluğuna, ankara'dakiler suriye büyükelçiliğine gidiyorlarmış. rabbim yardımcıları olsun.

allah yardımcıları olsun.
sağ salim ve güzel haberlerle gelirler inşallah.

fakat benim anlamadığım bir nokta var.
4 gündür haber alamamak ne demek?
çalıştığı kurum ve iletişimde olduğu insanlar, adem özköse'den haber alınamadığını 4. gün mü farkediyorlar?
4 gün çok uzun bir süre değil mi?
bazen telefonu 24 saat kapalı biri için aramadığımız kimse kalmıyor.
bu adamlar suriye'ye gittiler.
suriye'de 4 günde savaşlar başlar-biter.
4 gün.
4 gün önce olanı bugün farketmek çok acı değil mi?