her insanın belli bir coğrafi koordinatlar arasında bulunan, insanlar tarafından sınırları çizilen ve ülke ismi verilen kara parçaları içinde yaşadığı, bunları çevreleyen denizler ve üstünü örten hava katmanları içinde çırpınıp durduğumuz ve yaşamanın gerçek anlamının ne olduğunu maalesef ki bizlere unutturan kırgınlık yüklü alem.
bir hayvana gösterilen merhametin bir bebeğe gösterilmediği bir yer.
"ne acaib gece yarabbim. ne bitmez tükenmez gece. sanki dipsiz bir kabı dolduruyorum" dediğim yer. hayatla ölümün arasında çok ilerlediğimiz ve geriye dönmemiz güç olan yer. asla yaşanabilecek bir yer değil. bu azap ne zaman biter olarak baktığım yer.
bütün emeklerinin boşa gittiği her zaman sıfır da yaşadığın yer.
bir değirmendir dünya mi diyordu şair. öğütülüp gidiyoruz.
i̇ki kapılı bir han.
ne zaman öleceğiz diye beklediğimiz yer.
i̇yi bir yer değil. daha iyi bir dünya da mümkün değil.
(bkz:ömür törpüsü)
yaşım ilerledikçe asla hafife alınmayacak bir yer olduğunu keşfediyorum.
allah hepimize öncelikle sağlık afiyet versin ama cennet'i kazanmak kolay değilmiş. her çağın kendine göre benzer ya da farklı çetrefilli işleri var.
ve şunu fark ediyorum bugüne kadar kendimi donattığım, duvarlar inşa ettiğim konular öyle bir karşıma geliyor ki sarsılıyorum. teorikteki gibi değil.
allah hepimize öncelikle sağlık afiyet versin ama cennet'i kazanmak kolay değilmiş. her çağın kendine göre benzer ya da farklı çetrefilli işleri var.
ve şunu fark ediyorum bugüne kadar kendimi donattığım, duvarlar inşa ettiğim konular öyle bir karşıma geliyor ki sarsılıyorum. teorikteki gibi değil.