ankara – dertli sözlük
yalnizca sevdiğiniz biriyle güzel vakitler gecirdiyseniz sevebileceğiniz şehirdir. tek başına kendini sevdirebilen şehirlerden değildir.
oysa (gbkzl: : urfa) urfa öyle mi? kendi başına ağırlar sizi o sıcacık maneviyat dolu ruhuyla.
önümüzdeki iki haftasonundan birinde bir takım (gayrı resmi) temaslarda bulunmak üzere ziyaret edeceğim şehir.yemeklerimi fikirbabası ısmarlayacak. çayı hebelehubele kahveyi eski yazarlardan harman, buluşabilirsek tatlıyı şehzade halleder... dusunen adamin ta kendisi ile de fikirbabasi'nin ısmarlayacağı yemekte buluşmak isterim.şimdilik yalnız gidecek gibiyim ama duruma göre istanbul'dan bir otobüs adamla da gidebilirim.
geri döndüğüm şehir. hani akşemseddin'in hacı bayram'a gelişi gibi. çıkın istanbul fanusundan. artık ankara birçok anlamda başkenttir. yakinda ne dediğim anlaşılacak.
cahit zarifoğlu'nun ayrılırken "gelirken bir savaşçı gibi gelmiştim, dönerken bir yenik değildim, küçük bir filozof olmuştum" dediği şehir.
ulustaki gazinolarının bi üst sokağında mübarek hacı bayram velii'nin kabrinin olduğu,
seyyid abdülhakim arvasi'nin mezarının yer aldığı,ayrıca aynı mezarlıkda pek çok mübareğin kabrinin olduğu,
tacettin dergahı'nın içinde olduğu,
kocaman tabelaları olmasa da yerlerde kartvizitleri gezmese de mütevazı onlarca dergahın içinde zikreden dervişlerin de yer aldığı,
büyük binaların küçük katlarında ilim talebelerinin de toplandığı bir şehir.

ve tabi ilaveten bir sürü haram, bir sürü de fenalık,
yani bir çok şehir gibi,
hayırlarıyla, şerleriylei mübarekleriyle, zelilleriyle...
gece alemleri, ulustaki gazinoları, pavyonlarıyla ahlaksızlıgın dibinin vuruldugu şehir.istanbul gecelerinden bile daha ahlaksız bir gece alemi vardır bu şehrin. ana caddelerinde, ara sokaklarında, parklarında her yerde kadın pazarlayan kartvizitler görebilirsiniz.