üsküdar

canım sıkılınca sadece daracık, sımsıcak sokaklarında dolaşarak huzur bulduğum, yaşadığım, havasını soluduğum. sabah namazını mihrimah sultan' da eda etmek, sonra camiinin avlusundan doğan güneşi seyre dalmak...
fethi paşa korusunda sabah serinliğiyle kahvaltı, kız kulesinin karşısında akşam hüznüyle başbaşa kalmak. çok güzeldir çok...

pılımı pırtımı toplayıp yerleşmek istediğim ilçe, sokak sokak keşfedilmeyi bekleyen.

yahya kemal beyatlı'nın üsküp'e benzettiği ve bu sebeple çok sevdiği, adına şiirler yazdığı semttir..
(bkz:istanbul'un fethini gören üsküdar)

bir de;
(bkz:üsküdar yanıyor)

üsküdar hakkında öğrendiğim bir kaç tarihi bilgi;
1950lerde sahilden kısıklı'ya kadar tramvay çıkarmış.
1950lerde şu an ki göztepe kavşağına çakallar indiği için o civarlarda insanlar dolaşamazmış.
çamlıcanın her yeri orman olduğu tamamen ıssızmış. çamlıcadan kadıköye kadar yürüyerek gidermiş öğrenciler...

ömrüm orda devam etsin,orda son bulsun dediğim semttir.

istanbulun tanıdığım ilk yüzü (*), bana bu şehri sevdiren semt...

ismini farsçadan almıştır ve konak demektir.

bir zamanlar merkezinin attarlarla dolu olduğu baharat ve ot kokularıyla sarhoş olunan semttir. son zamanlarda attar dükkanlarının sayısında yine hayli artış olmasına rağmen attarlarla artış yoktur zira dükkanlarının pek çoğu ticari amaçlı çalışmakta ottan sabundan baharattan anlamayan kimselerle işletilmektedir.

üsküdar müftülüğü tarafından tamamen üsküdar camii cemaatinden toplanan paralarla rusyanın bir kazasına yaptırmakta olduğu camiiye ismini verdiği semttir. (üsküdar camii).

anadolu yakasının manevi kalkanıdır. sahilinde iki camiide okunan çifte ezanı dinlemenin verdiği manevi haz hele bir de yatsı ezanına denk geldiyseniz doyumsuzdur. aziz mahmud hüdayi hazretlerinin kabri de üsküdar semtinde bulunmaktadır.