kısa boylu olmak – dertli sözlük
kısa boylu olunca ; yağmurda açtığınız şemsiye tam da insanların gözüne gelir, eğmek zorunda kalırsınız.
kısa boylu olunca ; evde tabureyle gezmek zorunda kalırsınız, dolaplara erişmek için.
kısa boylu olunca ; diğer insanlarla konuşurken kafanızı yukarı kaldırmak icab eder, yüzlerini görmek için.
kısa boylu olunca ; aldığınız her pantolonun, eteğin vs. terziye uğraması gerekir.
kısa boylu olunca ; oturduğunuz sandalyede ayaklarınız yere değmez, sallanır öyle boşlukta.

şimdilik bu kadar, aklıma geldikçe yazarım, sayın dertliler.
yazı tahtasının ortasından başlamak zorundasınızdır, ayaklarınızın üstünde kalksanız da yukarı ulaşmak kabil değildir.
mikrofona ulaşmak için kafanızı, boynunuzu ve ayak parmak uçlarınızı uzatma girişimine girmektir.
eğer bir takım içinde yer alıyorsanız takımın beyni olabilirsiniz. futbol ve hatta basketbolda bile takımın kısası takımın oyun kurucusudur. ama bu durum boyla değil daha ziyade zekayla alakalıdır. kısa boylu parlak zekalı insanların oranı sanıyorum uzun boylu parlak zekalılardan biraz daha fazla.
evin kapısısnın dürbününe ulaşmak da bir derttir, ayaklar üstünde yükselmek gerektirir.
kısa boylu olunca cebinize attığınız istanbulkart tam da o makinanın -neyse onun adı?- önüne gelir, iki kere basmış olursunuz kartınızı.
boyu 1,65 civarı olan arkadaşlarımın şikayet ettiği, benim de çin'i hesap ederek kendilerini "olsun oğlum en az 1 milyar kişiden uzunsunuz" diye teselli ettiğim durumdur.
her; elbise, pantolon, etek alışverişi sonunda alınanları boydan kestirmek/paça yaptırmak zorunda kalmaktır.

-hani nerde aldıkların? giy de bir görelim.
-terzide. :(