kur’an-ı kerim – dertli sözlük
asırlardır değişmemiş allah kelamıdır. müslüman topluluğun genelde cismine saygı gösterdiği içeriğinden genellikle habersiz olduğu arapça indirilmiş kutsal kitaptır. bizler kuranı ölülerin ardından okumak veya sürekli olarak hatim indirmek sureti ile hayatımıza yerleştiriyoruz. halbuki anlattığını anlamak ve bu anlamdan faydalanmak daha öncelikli olsa gerek.

ne diyor akif merhum

....
ibret olmaz bize hergün okuruz ezberde
yoksa bir maksat aranmaz mı ayetlerde?

lafz-ı muhkem yalnız anlaşılan kuran'ın
çünkü hiç kimse farkında değil mananın

ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına
yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına

indirilmemiştir kuran hakkıyla bilin
ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!

şimdi şu halde kendimizi sorgulamak gerekiyor. acaba dini hayatımızda öncelik allah'ın kitabı mı yoksa bazı hoca efendilerin, ilim sahibi insanların kitaplarımı ilmihaller mi yada hadisi şerifler mi. bunların hiç birini küçümsemiyorum asla. ama allah'ın kelamı hepsinden kat kat daha kıymetli olmalı değil mi allah sözü ile beşer sözü arasında ki farkı bilmeli değil miyiz. eğer güzel insanların sözleri yada hadisi şerifler dini hayatımızda ayetlerden daha çok yer kaplıyor ise burda düşünmeliyiz. herşeyden çok ayet bilmeli değil miyiz.

özetle (önce kendi nefsime söyleyerek); kuran bizim hakkı ile anlamadığımız anlamaya bile hakkı ile çalışmadığımız, kendisinden önce ikincil kaynaklara öncelik verdiğimiz birincil kutsal kaynağımızdır.
şair sahabilere 'kuran'ı okuduktan sonra ben şiir yazmaya haya ederim' dedirten allah'ın insanlara indirdiği son mukaddes kitaptır.
müslümanın kullanma kılavuzu, hayat kitabı.
(vurgula: hz. abbas; 'devemin yularını kaybetsem kuran'a bakarak bulurum.)
kur'an aklidir. lakin akla mantığa uyması gerekmez . allah'ın emridir. ne ise odur. eleştiriye açık değildir . duvar süsü hiç değildir. perşembe akşamları okunup rafa kaldırılmakta gayesi değildir. gayesi yaşatmaktır.