(bkz:biz ne idik ki?)
nemalanmak için menfaatin etrafını saran güruh tarafından diskalifiye edilen yahut onlara bakıp küsüp kenara çekilen veya gidişâta öfkelenenlere bakıp ümitsizliğe düşeni de ekleyince dört grup saydım ben. gruplaşma. bölündük parçalandık… yutulmadan önce uyansak bari.
ne olmadı ki
güzel pek samimi bir nefsî muhasebe cümlesi. bize ne oldu da, daha kur'an'ı anlayarak okuyamıyorken, filan kitapları anlamak üzere yoruluyoruz, ne zaman olacak? ihtiyarlayıp zihnen, fikren, ahvalen zaif düşünce, öğrenme kabiliyeti zayıflayınca mı? hangi cüretle kuran dilini bilmeden, dünyanın işi için ecnebi lisanı öğrenmenin cehdi içindeyiz? va ma khalaktul cinne val insa illa li yabudun" daki illa kime?
olabilecek her şey oldu. bir kıyamet ortasında kaldık.
اقْرَأْ كَتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبًاkendi kitabını oku, o zaman nefsine hesap sorucu olarak kafi geleceksin.oku ey nefsim, adam olursun haaa..
durumumuzu anlamaya dönük bir soru. ümmeti tanımlamadan ümmetçilik yapmaya kalkınca mezhep savaşının kalbinde bulduk kendimizi. osmanlı'yı günümüze uyarlayabilecek fikir ve aksiyondan yoksun olduğumuz halde osmanlıcılık yapmamız dünya savaşını kapımıza taşıdı. olan bu.
altın çağı beklerken kıyameti kapımızda bulduk.
bize ne oldu merak ettim.son enteriylerde bir dert yanma var ama ayan değil ki payımıza düşeni anlayalım.varsa aydınlatacak bekliyoruz.
insanların yanlış olduklarını bildikleri halde, ilahi hediyeleri olan vicdanlarını bastıra bastıra yaptıkları fiiller sonucu başlarına gelenlere verdikleri tepki.oysa herkes kendi ettiğini çekmekte....
