artık iyice dibi sıyırıldı, çanak ayna gibi oldu dediğiniz anda yeni bir etkinlik, yazı, bir şey çıkıveriyor karşınıza bu meseleyle ilgili.durmayı bilmek lazım ki bir kıymeti kalsın. güzel adam zehirlenmesi yaşıyoruz resmen.
vaktimi güzel öldürmek istiyorum diyenler icin yedi güzel adam sizlerle.
dizinin, daha ismini vermedikleri ilk tanıtımlarında duvar boyanırken 'kara lise' yazısını görüp, bu dizi herhalde bizimkileri anlatacak demiştim, dizinin ismini sonradan öğrenince tahminimin doğru çıktığını gördüm. güzel bir dizi olacağını bekleyerek çok da sevindim. gel görelim ki, dizi yayına girince izlemeye çekindim. acaba hayal kırıklığı yaşar mıyım diyerek bugüne kadar da izlemedim. o yüzden bir eleştirim yok.
kırşehir'li eli değmiş dizi.
ahmet tezcan senarist olmuş, yorumlamam bu kadar (*)
ahmet tezcan senarist olmuş, yorumlamam bu kadar (*)
2. bölümden itibaren yönetmeni değişmiş dizidir.
eski yönetmen levent demirkale'nin yerine adnan güler yönetmen koltuğuna oturmuştur.
levent demirkale daha önce selam filmi'nin de yönetmenliğini yapmıştı.
cemaatle bir ilgisi var mı acaba diye de merak etmeden edemiyor insan.
eski yönetmen levent demirkale'nin yerine adnan güler yönetmen koltuğuna oturmuştur.
levent demirkale daha önce selam filmi'nin de yönetmenliğini yapmıştı.
cemaatle bir ilgisi var mı acaba diye de merak etmeden edemiyor insan.
bir eleştiri de sema karabıyık'tan.
(http://yenisafak.com.tr/yazarlar/semakarabiyik/yedi-guzel-adam/51585)
(http://yenisafak.com.tr/yazarlar/semakarabiyik/yedi-guzel-adam/51585)
7 cücelerdir.
dizide anlatılan güzel insanların manevi şahsiyetlerinden ve hayatlarından beklentileri olanları klasik dizi mantığına mecbur etmek hoş olmamış.
ayrıca yaşayan karakterler olan nuri pakdil ve rasim özdenören'e danışılmamış olması da ayrı bir mesele.
i̇lgili haber : (http://yenisafak.com.tr/pazar-haber/yedi-guzel-adam-bir-turkiye-hikayesi-27.04.2014-639559)
fakat yapılabilmesi bile güzel.
düzeltme: dizinin 2.sezonu tekrardan gözden geçirilerek ve senarist değişikliği ile başlamıştı. bunun yanında nuri pakdil ve rasim özdenören'in tavsiyeleri ile en azından karakterlerin yapısına ve ortamına uygun bir akış ile devam etmekte.
ayrıca yaşayan karakterler olan nuri pakdil ve rasim özdenören'e danışılmamış olması da ayrı bir mesele.
i̇lgili haber : (http://yenisafak.com.tr/pazar-haber/yedi-guzel-adam-bir-turkiye-hikayesi-27.04.2014-639559)
fakat yapılabilmesi bile güzel.
düzeltme: dizinin 2.sezonu tekrardan gözden geçirilerek ve senarist değişikliği ile başlamıştı. bunun yanında nuri pakdil ve rasim özdenören'in tavsiyeleri ile en azından karakterlerin yapısına ve ortamına uygun bir akış ile devam etmekte.
bu diziyi hiç izlememiş birinin orada neler olduğunu tahmin etmesi güç değil.
-başıma bir şey gelmeyecekse, bu diziyi biraz sert eleştirmek istiyorum.-
bilhassa islami kesimden; şiirle, hikayeyle velhasıl edebiyatla meşgul herkesin rehber-usta addettiği 7 şahsiyetin hayatlarından ilham alınarak çekilmiş bir dizi.
bu 7 şahsiyetin okur kitlesinden katbekat daha fazla bir hayran kitlesi var. öyle bir hayran kitlesi ki; kazara -değil haklarında olumsuz bir şey söylemek- bu şahsiyetlerin sözlerinden birine katılmadığınızı beyan eder yahut şiirlerinden birini anlamadığızı-sevmediğinizi ifade edecek olursanız, sizi oracıkta linç ederler.
işbu sebeb; eleştirirken korkuyorum da.
diziyi eleştirmeye başlamadan evvel de; belirtmek isterim ki; körkütük hayran kitlesi diziyi reytingsiz komaz. yapımcılar müsterih olsunlar.
gelelim tenkide:
diziyi unutun. size bir hikaye anlatıyorum.
bir tane adam var, yakışıklı, idealist, öğretmen. çok iyi niyetli. bir de nişanlısı var. te geçmişten devam ettirilen bir sevgin neticesi.
bunlar bir konakta yaşıyorlar. anne hem saf hem otoriter. kızlar hep gizli işler çeviriyorlar diğer taraftan annelerini pek dinlemiyorlar. konakta bir de kötü karakter var. karakterin kötüleşmesinin sebebi sürekli ezilmesi ve tabii ki esas adama yanık olması. yani hem eziklik hem kıskançlık karakterimizi kötü kılan duygular.
okulda işler daha da karışık, neye tutkun olduğunu henüz çözemediğimiz idealist bayan öğretmen ve gene kıskançlık duygusunun kötüleştirdiği gaddar öğretmen var.
öğrenciler cenahı da renkli. babası tarafından ezilmişliğin acısını okulda haylazlıkla çıkartan kötü karakter öğrenci. bu öğrencinin, kendisi gibi dışarda ezildiğinden güce yanaşan mazlum arkadaşları. kötü karakterin mazlum ve temiz kız kardeşi. ve bu kıza yanık kekeme mazlum temiz erkek öğrenci.
ilerleyen bölümlerde haylaz öğrencinin de yanacağını tahmin ediyoruz fakat tüm karakterler henüz yerleşmediğinden, aday kızımızı bilemiyoruz.
temel karakterler böyle, yanlış anlamaların, gizli planların kötülüklerin ihtirasın bitmeyeceği, klişenin dibine vurulmuş, berbat bir hikaye..
imdi; bu berbat hikayede karakterlere 'erdem, cahit, rasim, akif, nuri, alaaddin, ali' isimlerini verdirip bölüm başına da birkaç şiir okutup 'biz bu şahsiyetlerin hayatlarından ilham alarak dizi yaptık' demişler. yukarıda beyan edilen hayran kitlesi de 'aldık kabul ettik' demiş.
vaziyet şimdilik bu.
bu çürük zeminde bu kıymetli şahsiyetleri anlatmak, en başta bu şahsiyetlere yapılmış bir ayıptır.
birileri çıkıp ''en azından bu şahsiyetlerin tanınmasına vesile oluyor'' derse onlara da cevabımız şudur: insanlar muhteşem yüzyıl sayesinde kanuni'yi ne kadar tanıdılarsa, bu dizi sayesinde bu insanları o kadar tanıyacaklar.
hayır, oyunculuk da berbat. kıvanç tatlıtuğ bile şair karakterini daha iyi canlandırmıştı.
oyuncular hikayeyi görünce dizinin tutmayacağını tahmin etmişler ki, bıyıkları bile takma. yoksa bir erkek oyuncu neden takma bıyık kullansın ki? bıyık dediğin birkaç haftada uzar, birkaç dakikada kesersin.
hayırlısı olsun artık.
iki bölüm üzerinden bu kadar ağır bir eleştiri olmaz demeyin, 3 saatimi verdim. her türlü eleştiririm.
sabah ilavesi:
bıyıkların takma olması, dizinin iki farklı dönemi anlatması sebebiyle. lise döneminde adamlar bıyıklı olacak değillerdi ya. fakat, bari bıyıkları 1 km öteden farkedilen sentetik bıyıklar olmasaydı. daha profesyonel olunabilirdi.
bilhassa islami kesimden; şiirle, hikayeyle velhasıl edebiyatla meşgul herkesin rehber-usta addettiği 7 şahsiyetin hayatlarından ilham alınarak çekilmiş bir dizi.
bu 7 şahsiyetin okur kitlesinden katbekat daha fazla bir hayran kitlesi var. öyle bir hayran kitlesi ki; kazara -değil haklarında olumsuz bir şey söylemek- bu şahsiyetlerin sözlerinden birine katılmadığınızı beyan eder yahut şiirlerinden birini anlamadığızı-sevmediğinizi ifade edecek olursanız, sizi oracıkta linç ederler.
işbu sebeb; eleştirirken korkuyorum da.
diziyi eleştirmeye başlamadan evvel de; belirtmek isterim ki; körkütük hayran kitlesi diziyi reytingsiz komaz. yapımcılar müsterih olsunlar.
gelelim tenkide:
diziyi unutun. size bir hikaye anlatıyorum.
bir tane adam var, yakışıklı, idealist, öğretmen. çok iyi niyetli. bir de nişanlısı var. te geçmişten devam ettirilen bir sevgin neticesi.
bunlar bir konakta yaşıyorlar. anne hem saf hem otoriter. kızlar hep gizli işler çeviriyorlar diğer taraftan annelerini pek dinlemiyorlar. konakta bir de kötü karakter var. karakterin kötüleşmesinin sebebi sürekli ezilmesi ve tabii ki esas adama yanık olması. yani hem eziklik hem kıskançlık karakterimizi kötü kılan duygular.
okulda işler daha da karışık, neye tutkun olduğunu henüz çözemediğimiz idealist bayan öğretmen ve gene kıskançlık duygusunun kötüleştirdiği gaddar öğretmen var.
öğrenciler cenahı da renkli. babası tarafından ezilmişliğin acısını okulda haylazlıkla çıkartan kötü karakter öğrenci. bu öğrencinin, kendisi gibi dışarda ezildiğinden güce yanaşan mazlum arkadaşları. kötü karakterin mazlum ve temiz kız kardeşi. ve bu kıza yanık kekeme mazlum temiz erkek öğrenci.
ilerleyen bölümlerde haylaz öğrencinin de yanacağını tahmin ediyoruz fakat tüm karakterler henüz yerleşmediğinden, aday kızımızı bilemiyoruz.
temel karakterler böyle, yanlış anlamaların, gizli planların kötülüklerin ihtirasın bitmeyeceği, klişenin dibine vurulmuş, berbat bir hikaye..
imdi; bu berbat hikayede karakterlere 'erdem, cahit, rasim, akif, nuri, alaaddin, ali' isimlerini verdirip bölüm başına da birkaç şiir okutup 'biz bu şahsiyetlerin hayatlarından ilham alarak dizi yaptık' demişler. yukarıda beyan edilen hayran kitlesi de 'aldık kabul ettik' demiş.
vaziyet şimdilik bu.
bu çürük zeminde bu kıymetli şahsiyetleri anlatmak, en başta bu şahsiyetlere yapılmış bir ayıptır.
birileri çıkıp ''en azından bu şahsiyetlerin tanınmasına vesile oluyor'' derse onlara da cevabımız şudur: insanlar muhteşem yüzyıl sayesinde kanuni'yi ne kadar tanıdılarsa, bu dizi sayesinde bu insanları o kadar tanıyacaklar.
hayır, oyunculuk da berbat. kıvanç tatlıtuğ bile şair karakterini daha iyi canlandırmıştı.
oyuncular hikayeyi görünce dizinin tutmayacağını tahmin etmişler ki, bıyıkları bile takma. yoksa bir erkek oyuncu neden takma bıyık kullansın ki? bıyık dediğin birkaç haftada uzar, birkaç dakikada kesersin.
hayırlısı olsun artık.
iki bölüm üzerinden bu kadar ağır bir eleştiri olmaz demeyin, 3 saatimi verdim. her türlü eleştiririm.
sabah ilavesi:
bıyıkların takma olması, dizinin iki farklı dönemi anlatması sebebiyle. lise döneminde adamlar bıyıklı olacak değillerdi ya. fakat, bari bıyıkları 1 km öteden farkedilen sentetik bıyıklar olmasaydı. daha profesyonel olunabilirdi.