islam'da önemli bir kavramdır.-- iktibas --allah'ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. allah sana kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur. (nisa 113)-- iktibas --kitap kur'an-ı kerim'dir. peki indirilen hikmet nedir? sorulması gereken elzem soru.
i̇lmine vâkıf olamadığımız sırların peçesi.
"sebebin sebebi"
evrenin üç boyutu vardır. bunlar en, boy ve derinliktir. insanın da üç boyutu vardır. bunlar ise ilim irfan ve hikmettir. insanın iç fezası yanında evrenin devasa büyüklüğü bir nokta mesabesindedir.
ilim, beyazların üzerindeki karaları okumakla elde edilir. peki yeterli midir? elbette değildir. sadece ilme sahip olan insan nakıstır yani eksiktir. i̇rfana da ihtiyaç vardır.
peki irfan nedir? arapçada bilmek manasına gelir ancak bir bilgi veya ilim olarak tarifi çokta doğru olmayacaktır. i̇rfan, insanın okuyarak değil güzel ahlakı sürekli bir şekilde yaşayarak elde edebileceği bir haldir. "eğer bildiklerinle amel edersen bilmediklerin sana öğretilir" sözüyle anlatılmak istenen takvaya dayalı vehbi bir ilimdir.
peki ilim ve irfan sahibisin ama hikmet sahibi değilsin. yine de eksik misin? maalesef hala eksiksin.
peki hikmet nedir? hiçbir şey yokken sadece "o"(celle celaluhu) vardı. yani vahdet. sonra her şey yaratılarak kesrete yani çokluk alemine bir geçiş oldu. şu anda ise yaratılan her kesret, vahdete doğru bir yolculuk içerisinde. i̇şte hikmet, kesretten vahdete olan bu akışı görebilmek; tüm olayların arka planını açık seçik okuyabilmenin adıdır.
i̇lim irfan ve hikmet sahibi olan insan tamdır. beş yüz tane yarım insanı toplasan bir tane tam insan etmez. bu kişilere müttakilerin önderleri denir. dünyadaki bütün okyonusları cehenneme boşaltacak olsanız tek bir kıvılcımını dahi söndüremezsiniz ama ilim, irfan ve hikmete sahip bir insanın nuruna cehennem şöyle nida eder: çabuk üzerimden geç çünkü senin nurun benim alevimi söndürecek.
ana gayemiz hikmet sahibi bir kul olabilmek olsun.
ilim, beyazların üzerindeki karaları okumakla elde edilir. peki yeterli midir? elbette değildir. sadece ilme sahip olan insan nakıstır yani eksiktir. i̇rfana da ihtiyaç vardır.
peki irfan nedir? arapçada bilmek manasına gelir ancak bir bilgi veya ilim olarak tarifi çokta doğru olmayacaktır. i̇rfan, insanın okuyarak değil güzel ahlakı sürekli bir şekilde yaşayarak elde edebileceği bir haldir. "eğer bildiklerinle amel edersen bilmediklerin sana öğretilir" sözüyle anlatılmak istenen takvaya dayalı vehbi bir ilimdir.
peki ilim ve irfan sahibisin ama hikmet sahibi değilsin. yine de eksik misin? maalesef hala eksiksin.
peki hikmet nedir? hiçbir şey yokken sadece "o"(celle celaluhu) vardı. yani vahdet. sonra her şey yaratılarak kesrete yani çokluk alemine bir geçiş oldu. şu anda ise yaratılan her kesret, vahdete doğru bir yolculuk içerisinde. i̇şte hikmet, kesretten vahdete olan bu akışı görebilmek; tüm olayların arka planını açık seçik okuyabilmenin adıdır.
i̇lim irfan ve hikmet sahibi olan insan tamdır. beş yüz tane yarım insanı toplasan bir tane tam insan etmez. bu kişilere müttakilerin önderleri denir. dünyadaki bütün okyonusları cehenneme boşaltacak olsanız tek bir kıvılcımını dahi söndüremezsiniz ama ilim, irfan ve hikmete sahip bir insanın nuruna cehennem şöyle nida eder: çabuk üzerimden geç çünkü senin nurun benim alevimi söndürecek.
ana gayemiz hikmet sahibi bir kul olabilmek olsun.