zan altında kalmak

(bkz:zan altında bırakmak)

sıkıntılı bir durum. ne söylediğin söze inanılır ne de bu durumu unutman kısa sürer.
suçu kesin kanıtlanana kadar her suçlu masumdur sözünün uygulandığı hallerde de geçerlidir aslında. bir polis memuru olup yanlış kişiye zanlı teşhisi koyup onu sorguya alsanız ve bu etrafındaki insanlar tarafından duyulsa neler olabilir bir düşünün.
suçu olmadığı halde herkes tarafında suçlu gözü ile bakılır. eskisi gibi olmaz kimse ile arası. hatta belki bulunduğu yeri bile değiştirmek zorunda kalır.

i̇şte zan altında kalmak bunun gibi suçu olmadığı halde bazı suçlar yüzünden öyleymişsin hissi ve psikolojisini yaratan durumdur.

''ey iman edenler! zannın bir çoğundan kaçının. çünkü zannın bir kısmı günahtır...'' hucurat 12 ayetini yaşamayanın dedikodusu altında kalmaktır.

zan altında kalmak, insanı acayip geren, üzüntülere gark eden bir şey, iftiraya uğramak da diyebiliriz buna. insanın yapmadığı bir şeyle suçlanması kadar üzücü ne olabilir?

kişinin bir olayın faili olduğu düşünülmesi sonucunda içinde bulunduğu durum. kişinin bir olayın faili olduğunun düşünüldüğünü düşünmesi de aynı hissi yaşatır.

--- iktibas ---
köyünde tarla yüzünden bir cinayet olmuş. sen de varsın demişler. yokum demiş. öyle dövmüşler ki. suçu üstüne almak zorunda kalmış. şimdi amerikada bir suç işlense de sen yaptın deseler, garibim ben yaptım diyor. (reisbey)
--- iktibas ---