büyük şahsiyetlerin hayatlarının sinemaya aktarılması

yanlış insanların aktarmasından kaynaklı sorunları beraberinde getiren projelerdir.
belki doğru yönetmenlerle daha güzel sonuçlar çıkar.
(bkz:mesut uçakan)
(bkz:yücel çakmaklı)
birer yönetmendir. ve bence doğru yönetmenlerdir. yücel çakmaklı vefat etmiştir. mesut uçakan şu an hayatta bulunan en sağlam yönetmenlerdendir.

bir umut çağımızın insanının anladığı dilden yanı görsel olarak mubarek kişilerin tanıtılması ve hayra daveti vesile olsun nıyetıyle yapılan projelerdir. ancak bu işler öyle basit değildir sorumluluğu büyük neticesi değerlidir. adam akıllı çizgisinden kaymadan yapıldıgında tadından yenmez. ancak gel gör ki ulubatlı hasan'ın durumu pek iç açıcı anlatılmamıştır.

kendisini sağcı olarak tanıtan ve yönetmen olduğunu iddia eden kişilerin bir türlü başaramadığıdır. zira, sağ kesim bu güne kadar şair'lik dışında bir şeye merak duymadı ve içerisinde şair dışında başka bir sanakâr yetiştiremedi. (*)

abuk sabuk, şahsiyetlerle alakası olmayan şeyleri aktarıp sonrada sonuçta bu bir senaryo denecekse ve konu hakkında bilgisi olmayanların zihninde çok yanlış fikirler oluşturulacaksa, hiç yapılmaması gereken.

faydalı olup olmadığı tartışmaya açık mesele.
sinema mühim bir sanat. görsel çağın en mühim kalelerinden biri.
fakat iş, büyük şahsiyetlerle ilgili filmlere gelince daha dikkatli olunmalı.

1-bu şahsiyetleri oynayacak oyuncular şayet iyi oynarlarsa rol üstlerine yapışıyor ve bu oyuncular bir nevi temsil makamına yükseliyorlar.
misal anthony quinn. bu adam çağrı'da hz. hamza rolündeydi ve gerçekten iyi oynadı. ama rüyasında hz. hamza niyetine anthony quinn'i görenler yahut hz. hamza denildiğinde zihninde anthony quinn'i canlandıranlar yok değil.

2-yönetmen ve senaristlerin bu büyük zatları tanımadan film çekme sorunları var.
misal akşemseddin. akşemseddin'in köse olduğunu biliyoruz fakat tgrt'nin yapımlarında da, trt yapımlarında da ve son olarak fetih 1453'te de akşemseddin karşımıza gür sakallarıyla çıkıyor.

3-bu zatların rolünü canlandıran oyuncuların zatın maneviyatından bihaber olması.
bunu hür adam'da gördük. (bkz:[entry]20797[/entry])

velhasıl sinemada peygamber hayatları ve sair filmler çekilecekse bir milyon kez düşünülmeli.