günümüzde medrese eğitimi – dertli sözlük
evet ismailağa cemaatinin önde gelen hocalarından birinin gündeme dair çok "derin" analizine bu çerçeveden bakalım :

"müşrikler peygamber efendimizin haklı olduğunu bilerek, sırf islamın izzeti yeryüzüne yayılmasın diye 3 yıl ekonomik ambargo uyguladılar.

sonuç: allah’ın dediği oldu ve müslümanlar sabırlarının karşılığını aldılar.

hiç bir güç allah’ın azametinden ve kudretinden üstün olamaz!"

hazretin ne ekonomiden haberi var ne tarihten ne de siyasetten, pes doğrusu. memleketin çalışan kesiminin yarısından fazlası asgari ücretle çalışıyor, çalışma çağındaki nüfusun nerdeyse dörtte biri işsiz ve bu insanların zaten fakirlik seviyesindeki alım gücü birkaç hafta içinde üçte bir oranında azaldı. ama yine nasihat fakirlere veriliyor. devlet erkanı, şatafat içinde yaşayan siyasetçiler, işverenler sütten çıkmış ak kaşık. tek eksiklik fakirlerin yeterince "asrı saadet" fakirliği bilincinde olmaması zaten.

yanlış anlaşılmasın bu hoca efendinin yazdıklarında samimi olduğuna eminim fakat bu sadece bir örnek. ömrü boyunca medreseden çıkmayan bir zihnin günümüz müslümanına kayda değer şeyler söylemekten aciz kalacağını eninde sonunda anlamak gerekiyor. bir buçuk asır önce ahmet cevdetler yetiştiren bir kültür küreselleşme/internet çağında bu noktalara gelmemeliydi.

bir de siyeri bile okurken belirli bir tarih metodolojisi çerçevesinde okumak gerekiyor. yoksa böyle direk çıkarımlar yapacaksak bugünkü devlet erkanının/siyasetçilerin ekseriyeti, siyerden anladığımıza göre, hz. ömer'in hiç tereddütsüz kılıçla üzerine yürüyeceği tipte zevattan oluşuyor ey yeşil sarıklı ulu hocalar. peki neden bunu söylemiyorsunuz acaba?