kadın hakları

bugün maalesef, feminist söylemlerin altında ezilmiş bir kavramdır.
genelde 8 mart'ta gündeme gelir.
kadının fıtratını yok sayarak, kadın haklarını erkeklere düşmanlık ederek savunulacağını iddia ederler.
oysa i̇slam bu konuda harika bir şekilde çerçeveyi çizmiştir.

(bkz:i̇slamda kadın hakları)

bedenini görmesini istemediği insanlardan gizlemek en temel kadın hakkıdır. bir çok hakkı da beraberinde getirir.

diğer adları feminusmus ve feminism'direrkeklerin sahip olduğu hakların kadınlara da verilmesini ve kadınların hukuki,sosyal eşitsizlikten kurtarılmasını hedef alan doktrin. esas olarak fransız ihtilalinde 1791'de olympe goudes'in "kadın hakları beyannamesi" ile bu doktrin ortaya atılmış oldu. saint simoneu'ların gayretleri ile kadının yükseltilmesi tezi, önce hukuki sahada(kanun karşısında kadın ve erkek eşitliği gibi) sonra da siyasi sahada (seçme ve seçilme hakkı gibi) başarı kazandı. kilise barbarlarından gelen ve kendini insan bile kabul etmeyip şeytan sayan bozuk hristiyan inancını, batıdaki feminist hareketlerin kaynağı olarak göstermek, isabetsiz sayılmaz. 1830'lara kadar ileri avrupa memleketlerinde beyaz kadın ticareti yapıldığı hatırlanırsa, batıda feminizmin ne kadar gelişme zemini bulduğunu anlamak güç olmaz. neticede kapitalizmin, kazanç için kadını ve vücudunu istismarı kadının şeref ve haysiyetinin ayaklar altına alınmasından başka bir şey elde edilmemiştir. bu neticeyi freudizm'in psikolojiye ve psikanalize dayanan cinsiyet felsefesi hem kolaylaştırmış, hemde ilmi bir hüviyete büründürmüştür. marksizm ve varoluşçuluk gibi hem felsefi hem ideolojik cereyanlar da kadını, ruhi muhtevasından tamamen boşaltarak ideolojilerin aleti haline getirmiştir.birde feminizmi ahlaki zaruret olarak gören ve kendi anlayışının temelinde yer veren ziya gökalp'tir. o "türkçülüğün esasları"nda türk ahlakının feminist olduğunu ve öyle olması gerektiğini tarihi misallerle ispata çalışır. bu düşüncelerle o, islam'da kadınla erkek arasında açık bir eşitsizlik görür. aynı zamanda kadının"nikahta, talakta ve mirasta" erkeğe eşit olması gerektiğini söyler, ona göre kadın "şeriatın tasallutundan kurtarılmalıdır."kaynak:felsefi terimler sözlüğü.feminizmin başlangıcı bu şekildedir. ve günümüze geldiği en son hal "ezan yuhlama"ya kadar gelmiştir. sapık bir akımdır.