her şeyi bırakıp küçük bir kasabaya yerleşmek – dertli sözlük
büyük şehirlerde yaşayan insan arzusu.
bu arzu, gerçekci olmadığı gibi samimi de değildir.
ki zaten bu insan tatil maksatlı gittiği bu kasabaya ilk gün aşık olmuş, ikinci gün kasabadan sıkılmıştır.(*)

bu arzu hep hikayelerden kaynaklanıyor (olabilir).
zira büyük şehirlerde geçen hikaye yok, yahut yok denecek kadar az.
zordur, çünkü şehir insanı kendine bağlar herşeyiyle. onu terketmek, içindekileri, sevdiklerini terketmek, insanı yalnızlaştırabilir.
''her şeyi bırakmak'' ifadesi çok ucu açık olduğundan manasızlaşıyor gibi. ama yeni bir düzen kurmak adına kasabaya/köye yerleşmek belki yapılabilir. işimizi yanımızda götürebiliyorsak veya şehir merkezine ulaşım kolaysa gidip geleceksek. gerçi köyde yeni bir işe girişerek geçinenler de var.
iş konusundan önce aslında biraz daha toprakla münasebet kurma arzusu, dahası ihtiyacı. hele şu pandemi döneminde tarif edemiyorum. bahçesi olan müstakil düzgün bir ev. bahçede domatesini, biberini, patatesini, marulunu ekersin. sonra da kazarsın. allah isteyene imkan versin.

mesela bir animasyon stüdyosu kuracak olsam kasaba tarzı bir yerde kurmak isterim. iş/ofis tecrübem yok ama mümkün olabilecekse bunu tercih ederdim. herhalde verimi artıracak bir eylem olurdu. etrafı da ağaçlık, yeşillik olacak. ama dediğim gibi herkesin buraya ulaşımı kolay olmalı. yoksa külfet... :(
yapma imkanı olan uzaktan çalışma imkanı olan freelance çalışan insanlar için bile çok düşük ihtimaldir. çünkü bizler ahir zaman insanlari paradan ziyade spot ışıklarına ihtiyaç duyuyoruz.çoğumuz için yetenekli becerikli başarılı zengin olmak tan daha önemli olan şey birinin bunu görmesidir.
i̇lk önce ne zaman hissetmiştim, 16 yaşındayken galiba. o günden bu güne değin sürekli büyüyen bir isteğim var: çok uzaklara gitmek ve orada bir müddet yaşamak. belki 1 ay belki 1 yıl belki 10 yıl belki de bir ömür boyu. uzaktan kastım farklı bir ülke. uzaktan kastım kimsenin beni tanımadığı bir yer. uzaktan kastım nerede olduğumu bilmemek. tanıdıklarımdan herhangi birinin istese bile bana ulaşamayacağı bir yer olmalı bu yer. sadece benim ve beni tanımayan insanların bildiği kalabalık olmayan bir yer. elektriğin belirli bazı saatlerde kullanılabildiği bir yer. bhutan gibi bir ülkede, sadece ve sessizce nefes alış verişlerini hissederek yaşayabilmek. acaba orada da bu mümkün değil mi?
niçin başka güneş başka toprak ararsın?
yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?
"horatius"