misafir – dertli sözlük
abdurrahman b. ebû bekir anlatıyor: suffe ashâbı fakir insanlardı. hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştu: “kimin yanında iki kişilik yemek varsa üçüncü bir kişiyi, dört kişilik yiyeceği olan beşinci ya da altıncı bir kişiyi misafir etsin!”

(buhârî, mevâkîtü"s-salât, 41)

***

enes (b. mâlik) anlatıyor: “nebî (sav), sa"d b. ubâde"nin evine geldi. sa"d, (ona) ekmek ve zeytinyağı getirdi. hz. peygamber (sav) de onları yedi, ardından şöyle buyurdu: "yanınızda oruçlular iftar etsin. yemeğinizi iyi insanlar yesin. melekler de size dua etsin." ”

(ebû dâvûd, et"ıme, 54)

***

ukbe b. âmir"in naklettiğine göre, hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “misafir ağırlamayan kimsede hayır yoktur.”

(i̇bn hanbel, iv, 157)

***

abdullah b. selâm anlatıyor: “resûlullah (sav) (hicret edip) medine"ye geldiğinde insanlar ona doğru koşuştular… söylediği ilk sözler şunlardı: "ey insanlar! selâmı yaygınlaştırın, yemek yedirin ve insanlar uykudayken (gece) namaz kılın ki, esenlik içinde cennete giresiniz." ”

(tirmizî, sıfatü"l-kıyâme, 42)
eve gelen misafirleri, ev halkından daha çok görme durumu üzerine misafir kartı çıkarmayı düşünmek.
"geliyoruz" dediklerinde dağınık ev 5 dk. da toplanır. hatta biz çocukken "geliyoruz" demişlerdi de 5 dk. da toplamıştık evi, ordan biliyorum. yaşlı babannem de "baktım herkes bir şey kaldırıyor ben de sofraaltını kaldırdım.(*)"demişti.
istanbul'da yaşayan bekarların - öğrencilerin evlerini sık sık şenlendiren her yaştan ve ebattan gönül yahut menfaatkar tanışlardır.
yemekli misafirin ardından iki gün boyunca yenilen yemekler geriye bıraktığı dokuz nasibin tezahürüdür.