yemekli misafirin ardından iki gün boyunca yenilen yemekler geriye bıraktığı dokuz nasibin tezahürüdür.
adına her evin baş köşesinde oda açtıran kavram.
hepimiz misafir değilmiyiz.
o halde umduğumuzu değil bulduğumuzu ve verileni yeriz.
o halde umduğumuzu değil bulduğumuzu ve verileni yeriz.
istanbul'da yaşayan bekarların - öğrencilerin evlerini sık sık şenlendiren her yaştan ve ebattan gönül yahut menfaatkar tanışlardır.
"geliyoruz" dediklerinde dağınık ev 5 dk. da toplanır. hatta biz çocukken "geliyoruz" demişlerdi de 5 dk. da toplamıştık evi, ordan biliyorum. yaşlı babannem de "baktım herkes bir şey kaldırıyor ben de sofraaltını kaldırdım.(*)"demişti.
ademoğlu.
bedenimizde emanetçi dünyada misafiriz
vakit dolana kadar nefsin garip bekçisiyiz
bedenimizde emanetçi dünyada misafiriz
vakit dolana kadar nefsin garip bekçisiyiz
allah eksik etmesin, çok karlı bir iş, bir koyup dokuz alıyorsunuz.
eve gelen misafirleri, ev halkından daha çok görme durumu üzerine misafir kartı çıkarmayı düşünmek.
abdurrahman b. ebû bekir anlatıyor: suffe ashâbı fakir insanlardı. hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştu: “kimin yanında iki kişilik yemek varsa üçüncü bir kişiyi, dört kişilik yiyeceği olan beşinci ya da altıncı bir kişiyi misafir etsin!”
(buhârî, mevâkîtü"s-salât, 41)
***
enes (b. mâlik) anlatıyor: “nebî (sav), sa"d b. ubâde"nin evine geldi. sa"d, (ona) ekmek ve zeytinyağı getirdi. hz. peygamber (sav) de onları yedi, ardından şöyle buyurdu: "yanınızda oruçlular iftar etsin. yemeğinizi iyi insanlar yesin. melekler de size dua etsin." ”
(ebû dâvûd, et"ıme, 54)
***
ukbe b. âmir"in naklettiğine göre, hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “misafir ağırlamayan kimsede hayır yoktur.”
(i̇bn hanbel, iv, 157)
***
abdullah b. selâm anlatıyor: “resûlullah (sav) (hicret edip) medine"ye geldiğinde insanlar ona doğru koşuştular… söylediği ilk sözler şunlardı: "ey insanlar! selâmı yaygınlaştırın, yemek yedirin ve insanlar uykudayken (gece) namaz kılın ki, esenlik içinde cennete giresiniz." ”
(tirmizî, sıfatü"l-kıyâme, 42)
(buhârî, mevâkîtü"s-salât, 41)
***
enes (b. mâlik) anlatıyor: “nebî (sav), sa"d b. ubâde"nin evine geldi. sa"d, (ona) ekmek ve zeytinyağı getirdi. hz. peygamber (sav) de onları yedi, ardından şöyle buyurdu: "yanınızda oruçlular iftar etsin. yemeğinizi iyi insanlar yesin. melekler de size dua etsin." ”
(ebû dâvûd, et"ıme, 54)
***
ukbe b. âmir"in naklettiğine göre, hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “misafir ağırlamayan kimsede hayır yoktur.”
(i̇bn hanbel, iv, 157)
***
abdullah b. selâm anlatıyor: “resûlullah (sav) (hicret edip) medine"ye geldiğinde insanlar ona doğru koşuştular… söylediği ilk sözler şunlardı: "ey insanlar! selâmı yaygınlaştırın, yemek yedirin ve insanlar uykudayken (gece) namaz kılın ki, esenlik içinde cennete giresiniz." ”
(tirmizî, sıfatü"l-kıyâme, 42)
