yaşanmışlığıdır. o yaşanmışlığında ki gizli sırlarıdır. duvarlarında ki, mahallelerinde ki, ağaç gövdelerinde ki aşk sözleridir, şiirleridir, serenadlarıdır. aşkını anlatamamış aşıkların denize karşı döktükleri içleridir, sevdalarıdır.
sadece korku çığlıklarının atıldığı, gözyaşları ile caddelerinin ıslandığı, kanlar ile kırmızıya bulandığı sokakları değil de umudun her daim yeşil kalmasını sağlayan masum bakışlarıdır.
eskinin yasını tutan, anılarını canlı kılan yaşlı amcalarının kahvede ki sohbetleridir, laf dalaşları ve "ah ah nerde o eski günler!" nidalarıdır.
yaşlı teyzelerin eski nakışlarını yeni nesillere öğrettiği, saygının yine var olduğu huzur dolu evleridir.
he haklısınız çok mu coştum? belki de evet belki de film senaryosu olsa anca bu olurdu demi. bence bunlardı şehre anlam katanlar. çünkü her şey, içinde insan ve insanlığa dair her hangi bir şey olmadan bir hiçtir.
(bkz:belki fazla hayali ama olması gerekendi)
sadece korku çığlıklarının atıldığı, gözyaşları ile caddelerinin ıslandığı, kanlar ile kırmızıya bulandığı sokakları değil de umudun her daim yeşil kalmasını sağlayan masum bakışlarıdır.
eskinin yasını tutan, anılarını canlı kılan yaşlı amcalarının kahvede ki sohbetleridir, laf dalaşları ve "ah ah nerde o eski günler!" nidalarıdır.
yaşlı teyzelerin eski nakışlarını yeni nesillere öğrettiği, saygının yine var olduğu huzur dolu evleridir.
he haklısınız çok mu coştum? belki de evet belki de film senaryosu olsa anca bu olurdu demi. bence bunlardı şehre anlam katanlar. çünkü her şey, içinde insan ve insanlığa dair her hangi bir şey olmadan bir hiçtir.
(bkz:belki fazla hayali ama olması gerekendi)
