#487537 hizmet alıyor insanlar zaten, sadece yazarlarımız boş insanlar değil. çoğunluğu evli, çocuklu, iş sahibi insanlar. hayat şartları izin verdikçe buraya gelip hareketlendiriyorlar zaten. onun dışında her gelindiğinde tanım yazılması zorunluluğu da bulunmamakta. ayrıca zaten tanım yazacak, yeni başlık açacak kişiler, zaten uygun oldukları zamanlarda geliyorlar. ufak tefek şakalaşmalarda işin tuzu biberi, sonuçta resmi devlet sitesine yazmıyoruz.
sanalda varolabilmenin bir şeklini bulmuş yazar. saldırı.halit iyi bir yazardı ama fena bir kusuru vardı. modlarla uğraşmayı bir meziyet sanıyor, yel degirmenlerine karşı destanlar yazıyordu.(bkz:ezel the dertli sözlük)
bence kendine has bir üslubu olan yazar. yazdıklarını ben latife olarak algıladım ya da algılamak istedim. neyse burası kaostan da beslenen bir sözlük. kavga edin ki bir canlılık olsun. devam.
biz şikayetlerine kızaduralım o, kaşla göz arasında dertli sözlük efsaneleri arasına çoktan dahil olmuş bir yazar. hangi kulvarda ondan emin değilim. yönetimden şikayetçiliği yanında sözlüğün hareketlenmesine önemli derece katkılarının olduğu çok açık. yine de özellikle yönetime olan öfkesinin sebebini tam anlayamadım. #485288 şu tanımını okuduğumda ikinci paragrafa zıt düşüyor tanımları. bence sözlüğü en çok sahiplenenlerden birisi.sözlükle ilgili bir geçmişi olabilir. kimliğini belli etmemeye çalışması da bu durumu destekliyor. tabii sadece birkaç varsayım...
birçok tanımını favori olarak eklediğim üstad. hepimiz aynı fikirde olsak sözlüğün anlamı kalmaz.
uzun süredir hazirunda ismini göremediğimiz yazar. aksiyonumuz eksik kalıyor olmayınca.
kafasında anayasanın değiştirilemez maddelerinden daha değiştirilemez bir sözlük formatı var.
her sözlüğün uyması gereken mutlak kural yok. öyle bir format yok.
hiçbir sözlükte yok öyle bir format.
sözlükler zamanla kendi kurallarını ve kültürlerini -başarabilirlerse- oluştur ve emri hak vaki oluncaya dek varlıklarını devam ettirir.
dertli sözlük'ü önemsiyorsa enerjisini "sözlükçülüğü öğretmek" gibi tuhaf niyetlere değil, dertli sözlük yazarlığına harcamasını rica ediyorum.
her sözlüğün uyması gereken mutlak kural yok. öyle bir format yok.
hiçbir sözlükte yok öyle bir format.
sözlükler zamanla kendi kurallarını ve kültürlerini -başarabilirlerse- oluştur ve emri hak vaki oluncaya dek varlıklarını devam ettirir.
dertli sözlük'ü önemsiyorsa enerjisini "sözlükçülüğü öğretmek" gibi tuhaf niyetlere değil, dertli sözlük yazarlığına harcamasını rica ediyorum.
sözlükçülük diye bir şey olduğunu öğrendiğim yazar. meslek mi bu? tam olarak ne oluyor?
edit: sözlükçülük diye bir şey olmaz. sözlük yazarlığı olur. bu da gönüllülük esasına dayanır.
edit: sözlükçülük diye bir şey olmaz. sözlük yazarlığı olur. bu da gönüllülük esasına dayanır.