sancaktar – dertli sözlük
bir süre önce anadolu ajansı’ndaki danışmanlık görevinden istifa eden, daha sonra eski gazetesi yeni şafak’ta yeniden köşe yazısı yazmaya başlayacakken ali akel olayından dolayı yeni şafak’ta yazmama kararı alan hakan albayrak ve arkadaşlarının çıkarmaya hazırlandıkları sancaktar adlı derginin tanıtım baskısı yayınlandı.
dergi, kapağına bir yıldan fazladır kan ve göz yaşının aktığı suriye’de yaşanan olayları taşımış. kapakta, muhalif gösteride elinde suriye bayrağı dalgalandıran bir kişiye yer verilirken, bayrağın hemen üst kısmında nasr suresi’nin ilk ayeti arapça olarak yer alıyor.
manşet fotoğrafının altında ise; allah’ın yardımı ve zafer geldiği zaman… yazılmış ve altında konuyla ilgili açıklama yer alıyor.
i̇ttihad-ı i̇slam idealine bağlı yayın yapacak olan hakan albayrak imzalı derginin yayın dünyasına yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
i̇şte hakan albayrak’ın baş yazısı:
hürriyet, adalet, i̇ttihad-ı i̇slam

kovulmuş şeytandan allah’a sığınarak başlayalım, rahmân ve rahîm allah’ın adıyla:
“atatürkçülük” ve “kemalizm” denilen şeylere külliyen karşıyız.
bunların arap, fars, kürt vs. versiyonlarına da karşıyız.
“lailaheillallah”ın gereği olarak putların yıkıldığı, diktatörlüklerin mahvolduğu ve kula kulluk dayatmalarının sona erdiği bir i̇slam dünyası istiyoruz.
müslim veya gayrimüslim, herkes için hürriyet ve adalet peşindeyiz.
zulme uğrayan herkesin –isterse kendi din kardeşimizin zulmüne uğrayan kâfir olsun- imdadına koşmak gerektiğine inanıyoruz.
i̇ttihad-ı i̇slam idealine bağlıyız.
federasyon, konfederasyon, avrupa birliği, amerika birleşik devletleri ve elbette osmanlı gibi modellerden ve tecrübelerden istifade ile, günümüz şartlarına uygun bir “hilafet”in nasıl tesis edilebileceği üzerinde kafa yoruyoruz.
irk, ulus ve mezhep taassubunun ümmet deryasında boğulduğunu görmek için yanıp tutuşuyoruz.
bununla beraber her ırk ve mezhebin kendine münhasır özelliklerle var olmasını, hiçbir baskıya ve kısıtlamaya maruz bırakılmadan varlığını sürdürmesini ümmet için bir zenginlik telakki ediyoruz.
emperyalizme ve siyonizm’e karşı mücadele azmindeyiz.
yunan komünistlerinden latin amerika’daki hür kiliselere kadar dünyadaki bütün faşizm ve emperyalizm aleyhtarı çevrelerle dayanışmaya hazırız.
anti emperyalizm kisvesi altında (isterse gerçekten anti emperyalizm adına olsun) masum insanların incitilmesini ise reddediyoruz.
öte yandan, emperyalistlere haşa ilahi güçler atfedilmesinden nefret ediyor ve onlarla ilgili komplo teorilerinden ziyade kendi projelerimizi konuşup olgunlaştırmamız gerektiğini düşünüyoruz.
hikâyenin merkezine emperyalistleri değil kendimizi yerleştiriyoruz.
türkiye’deki mevcut değişim rüzgârını ve arap çoğunluklu ülkelerde esen devrim rüzgârlarını emperyalistler üzerinden değil kendi üzerimizden okuyor ve bize bu günleri gösterdiği için rabbimize şükrediyoruz.
kendi kendilerini ululayıp duran sahte ilahların aşağılık saltanatlarını yerin dibine batırarak insanlık haysiyet ve şerefini ayağa kaldıran arap, berberi, kürt ve türkmen sokaklarını coşkuyla selamlıyoruz.
kelimenin tam anlamıyla “lâ i̇lâhe i̇llallah”, kula kulluğa son!
bu devrim hareketlerinin esası budur.
gerisi -emperyalist tezgâhlar dahil- teferruattır.
şafak söküyor, yepyeni bir gün başlıyor arkadaşlar.
bu yeni günün dergisini çıkarmak için yola çıkmış bulunuyoruz.
elinizdeki yayın, inşaallah eylül veya ekim ayında piyasaya çıkacak olan haftalık sancaktar dergisinin tanıtım broşürü hükmündedir.
rabbi yessirvelâtuassir rabbi temmimbi’lhayr.

hakan albayrak

kaynak (http://werplog.com/anasayfa/?p=7049)