muminun suresi 14. ayette ve saffat suresi 125. ayette geçen hakikat.
her iki ayette de geçen ifade ahsen-ül halıkin'dir.
ahsen: en güzel.
halıkin: yaratıcılar, yaratanlar.
evvela ayetler;
''sonra nutfeyi bir alaka (embrio) yarattık, derken o alakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası halinde) yarattık, derken o mudgayı bir takım kemik yarattık, derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. yapıp yaratanların en güzeli olan allah, pek yücedir.'' (muminun suresi, 14)
''hani o kavmine: 'siz allah'tan korkmaz mısınız? yaratanların en güzeli olan, sizin de rabbiniz, daha önceki atalarınızın da rabbi bulunan allah'ı bırakıp da ba'l'e (ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?' dedi.'' (saffat suresi, 124-126)
bu ayetin tefsirini çok yerde okudum fakat en iyi bir kelebekte gördüm, anladım.
yaratıcı olan allah'ın yaratma hususiyetinden bir cüz bütün insanlarda var. zaten ayetteki halıkin yani yaratanlar ifadesi de bunu anlatıyor. bütün yaptığınız işleri düşünün ve sonra işinizin kalitesini belirleyen unsurları listeleyin.
neler?
işin kalıcılığı, ulaşacağı insan sayısı, muhatabın mertebesi, vakit bu unsurların en önemlilileri.
birkaç insana ulaşacak kısa süreli bir iş ile binlerce kişiye hitap eden işin kalitesi bir olmaz. aynı vakti harcamak israf olarak nitelendirilir.
fakat rabbimiz 24 saat ömrü olan bir canlının tasarımını o kadar mükemmel yapmış ki, çok sıradan bir benzerini insan yapsa ''korunması gereken sanat eserleri'' kapmasında değerlendirilir, muhafaza edilir.
kelebeklerdeki ayrıntıları inceleyin, seyredin. farkedeceksiniz.
farkediyoruz ki; rab, tek bir zerreyi dahi küçük görmeden en ince ayrıntısına dek mükemmel yaratmış. onun şanı ne yücedir. (*)
ve bu kadar kusursuz yaratan, gerçek anlamda tek yaratıcı olan, allah'tan başkası olamaz.
yine allah'ın yaratma işini güzel (ahsen) yaptığını anlatan birkaç ayet:
biz insanı en güzel biçimde yarattık. (tin suresi, 4)
zira gökleri ve yeri hak ile yarattı. sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. dönüş ancak o'nadır. (teğabun suresi, 3)
ayetin bir başka boyutu da;
(bkz:işini güzel yapmak)
her iki ayette de geçen ifade ahsen-ül halıkin'dir.
ahsen: en güzel.
halıkin: yaratıcılar, yaratanlar.
evvela ayetler;
''sonra nutfeyi bir alaka (embrio) yarattık, derken o alakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası halinde) yarattık, derken o mudgayı bir takım kemik yarattık, derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. yapıp yaratanların en güzeli olan allah, pek yücedir.'' (muminun suresi, 14)
''hani o kavmine: 'siz allah'tan korkmaz mısınız? yaratanların en güzeli olan, sizin de rabbiniz, daha önceki atalarınızın da rabbi bulunan allah'ı bırakıp da ba'l'e (ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?' dedi.'' (saffat suresi, 124-126)
bu ayetin tefsirini çok yerde okudum fakat en iyi bir kelebekte gördüm, anladım.
yaratıcı olan allah'ın yaratma hususiyetinden bir cüz bütün insanlarda var. zaten ayetteki halıkin yani yaratanlar ifadesi de bunu anlatıyor. bütün yaptığınız işleri düşünün ve sonra işinizin kalitesini belirleyen unsurları listeleyin.
neler?
işin kalıcılığı, ulaşacağı insan sayısı, muhatabın mertebesi, vakit bu unsurların en önemlilileri.
birkaç insana ulaşacak kısa süreli bir iş ile binlerce kişiye hitap eden işin kalitesi bir olmaz. aynı vakti harcamak israf olarak nitelendirilir.
fakat rabbimiz 24 saat ömrü olan bir canlının tasarımını o kadar mükemmel yapmış ki, çok sıradan bir benzerini insan yapsa ''korunması gereken sanat eserleri'' kapmasında değerlendirilir, muhafaza edilir.
kelebeklerdeki ayrıntıları inceleyin, seyredin. farkedeceksiniz.
farkediyoruz ki; rab, tek bir zerreyi dahi küçük görmeden en ince ayrıntısına dek mükemmel yaratmış. onun şanı ne yücedir. (*)
ve bu kadar kusursuz yaratan, gerçek anlamda tek yaratıcı olan, allah'tan başkası olamaz.
yine allah'ın yaratma işini güzel (ahsen) yaptığını anlatan birkaç ayet:
biz insanı en güzel biçimde yarattık. (tin suresi, 4)
zira gökleri ve yeri hak ile yarattı. sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. dönüş ancak o'nadır. (teğabun suresi, 3)
ayetin bir başka boyutu da;
(bkz:işini güzel yapmak)