ben namaza geç başladım. büluğ çağına girdikten sonra çevrenin "aaa.. namaza başlamış, maşallah, tü tü tü..." gibi rahatsız edici sözlerinden çekindim. belki biraz da tembelliğimizden günde beş kere abdest alması zor geldi. nihayet abilerin çetele tutturması namaza başlamam için bahane oldu ve namaza başlama durumumu çevreye açıklama ezikliğinden beni kurtardı: "abiler ya, çetele tutturuyor da." ergen mantığı işte. ama üç buçuk ay üzerime borç kaldı. neyse daha sonra okulun saatlerinden dolayı bir üç buçuk ay da öğle ve ikindi namazlarım kazaya kaldı. üzerimdeki borçların biriktiğini ve bu vakitlerin sayısını belirlememin zorlaştığını farkedince bunları hesapladım ve kazasını kıldıkça işaretlemek üzere bir kağıda not ettim. bu kağıdı da en çok yanımda taşıdığım şey olan cüzdanımda sakladım. aradan oniki yıl geçti ve bu kaza borçlarını işten güçten tembellikten ancak geçenlerde bitirip tertip sahibi oldum.