iskilipli atıf hoca – dertli sözlük
başını, başsız başsız adamların başına benzetmemek için vermekten çekinmemiş, rivayete göre mahkeme gününün gecesinde rüyasında peygamber efendimizi görmüş ve "atıf bizimle buluşmak istemiyor musun" şeklindeki hitabına mazhar olduktan sonra müdafaanamesini yırtıp atmış mazlum alim.
mahkemede hakimin; senin başındaki de bez parçası, benim başımdaki de bez parçası onu çıkartıp bunu giysen ne olur sanki sözüne, sizin arkanızdaki türk bayrağı da bez parçası, ingilizin bayrağıda bez parçası bunu çıkartıp onu assanız ne olur diyen hem müdafaasını yapan hemde cevabı hiç verilemeyen bu müthiş soruyu soran alimdir..
--- iktibas ---

" zahidem, muhtereme refikam! bugün karadeniz vapuru ile i̇stanbul'a getirildim. istiklal mahkemesi heyeti de bizimle beraber geldi. giresun'da vukua gelen hadisede - frenk mukallitliği- kitabım dolayısıyla beni tahrikkar- kışkırtıcı- ve alakadar zannetmişlerdir. bilahare alakadar olmadığm tebeyyün eyledi. ağır bir suizan halas oldum. inşallah buradan da halas olurum da yakında kavuşuruz. "


--- iktibas ---

idam edilmeden önce, eşine yazdığı son mektuptan..
şapka devrimine muhalifliğiyle, onurlu duruşuyla yürekleri fethetmiş zat-ı muhterem. allah ondan razı olsun.
--- iktibas ---

âtıf hoca'nın uykusu uzun sürmüyor.tahir hoca müdafaasını yazmakta devam ederken âtıf hoca birdenbire gözlerini açıyor.yüzünde harikulâde derin ve ince bir tebessüm.

tahir-ül mevlevi'nin gözleri hayretle va alabildiğine açık...sanki 24 saat içine sığacak büyük kerameti şimdiden sezmiştir:
-"ne o,hocam,çabucak uyanıverdin?
âtıf hoca gayet sakin:
... -"uykudan murad hasıl oldu!"
-yâni?
-yâni,beklediğim rüyayı gördüm!
tahir-ül mevlevi haşyet ve dehşetle ürperiyor:
-ne gördün?

âtıf hoca yatağında doğrulmuş ve müdafaasını karaladığı kağıtları elinde büzmüştür:

-kâi̇natin fahri̇ni̇ gördüm.bana "yanima gelmek dururken ne di̇ye müdafaa karalamakla uğraşiyorsun"dedi.

-ne diyorsun?
-beni idam edecekler!allahın sevgilisine kavuşacağım...

--- iktibas ---


(bkz:son devrin din mazlumları)
(bkz:necip fazıl kısakürek)