emirgan deyince ilk akla laleler gelir
(...)
hep kanlıca'da emirgân'da
kandilli'nin kurşunî şafaklarında
seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
af dilemeye geldim affa layık olmasam da
(...)
sezai karakoç
(bkz:sürgün ülkeden başkentler başkentine)