dış dünyadan kopmak değil,iç dünyamıza yapılan bir yolculuktur esasında...
" iyi kitaplar okumayan kimsenin, okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur. "(bkz:mark twain)
osmanlı zamanında kitap okudum değil kitap ziyaret ettim derlermiş.(bkz:kitap ziyaret etmek)
bu zamanda ekserde terke uğramış adettir. en muazzam hususiyeti çok keskindir.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.
evet kitap okumanın en keskin neticesi insanı dava sahibi yapmasıdır. batıl da olsa -düzenli- kitap okuyan mutlak bi dava sahibi olur.
iş bu zamanda kitap okumakta bir denge değişikliği oldu..eskiden sol, sosyalist vb. kesimler çok okurlardı ve dava sahibiydiler.
şimdi ise dindar entelektüellerin sayısı artıyor. artık dini kitaplar ziyade satılıyor. gerçi burada okumakla yaşamak arasındaki uçurumun genişlemesi gibi bir sorunsal ortaya çıkıyor. olsun bu bunalım atlatılabilir.
lafı açılmışken.. oku da ne okursan oku diyen echelül cühela yarım doktor(*) zatlar vardı ki allah şerlerinden muhafaza etsin.
yahu insaf. yemeğini, içeceğini, kıyafetini..kısaca en zaruriden en keyfi tüm ihtiyaçlarını bile seçen insan...asıl insanı insan yapan akıl, kalb ve ruh midesini niye hiç düşünmez neden ne yiyeceğini seçmez..mide zehirlense telafisi var..aklı kalbi ruhu zehirlenenin hali nolur.
hatta ben avamın hayatına tesir eden fikrî kitapları o kitaba hakim bir muallim eşliğinde okumasının hayati önem arzettiğini düşünüyorum.
bir zaviyeden yazmak kadar marazi bir eylem. bugün pazardan kitap alırken karadenizli bir amca da kitaplara göz attı, daha sonra el attı. "geç kaldın dayı" dedim. "ben zaten okudum okuyacağım kadar" dedi. "i̇ster istemez insan merak ediyor" dedi. nereli olduğunu sordum, rizeliymiş. sürekli kitap okuduğu için günde 3 saat uyurmuş. ciğeri hasar görmüş bu yüzden. ak mıydı, kara mıydı, hatırlamayamadım. en son hacamat yaptır diyordu. oraya nasıl geldik veya amca oraya nasıl gitti anlayamadım. allah selametini versin.
dersler sınavlar derken uzun süredir okuyamıyorum. ve şunu farkettimki okumak maneviyatımı diri tutan en büyük kalemmiş.
başkalarının cümlelerinde kendini aramak
uzun uzun kitap listeleri yaptıktan sonra hepsini teker teker okumanin verdigi mutlulukla kendini kitapta kaybetmek :)
kelimelerin oluşturduğu vagonlarda farklı dünyalara seyahat etmenin bir diğer adıdır.