tavır – dertli sözlük
tavır ve uslup kelimelerini karıştırmamak lazım.
tavır: tepkilerimizin ortalamasıdır. niyetle ilgilidir.
üslup: her tepki kendi içinde bir üslup taşır. bu yüzden değişkendir.
fakat tavır değişken olamaz, olmamalı. kısaca; 'filanca ...... biridir.' dediklerinde noktalı yere gelen ifade tavrımızın adıdır. oraya dürüstlük, doğruluk ne gelecekse artık o gelir ve genel bir tanımlamadır. bu yüzden de net olmalıdır.
üslup ise şekil ile ilgilidir, değişken olabilir, insanlarla iletişimde genel olarak yumuşak olanı tavsiye edilir. 'filanca ..... konuşur' dediklerinde 'çok konuşur, az konuşur, heyecanlı konuşur, sakin konuşur' vs..

yahut şöyle bir misal verebiliriz;
diyelim ki istanbul'dan ankara'ya gitmeye karar verdiniz. güzergahla ilgili bütün tercihler, gitmek istediğiniz yol, süresi, saati hepsi birer üsluptur. fakat son tahlilde ankara'ya gitmek istiyorsunuz, bununla ilgili bütün hareketler tavırdır. tavrınızda değişiklik olursa ankara'ya gidemezsiniz.
arapça kökenli kelime.
bir hadise karşısında kişinin sergilediği tepkilerin ortalamasıdır. genel duruşudur yani.
anlam karşılığı çok. hal, duruş, davranış, vaziyet, hal, statü, mod.

mühimdir, 'tavrı net olmayanın sonu, aleme ibret olur' demişler. (*)
bana tavrını sergile sana kim olduğunu söyleyeyim de atasözlerinden yeni atasözleri geliştiren bir atamızın sözüdür.
tavrı net olmayan tavlanır sözü de yine ibretlik sözlerdendir.

hülasa; çok uzatmayalım;

(bkz:üslupta yumuşak tavırda net olmak)