başörtüsü – dertli sözlük
sadece bir bez parçasıdır. zira başötüsü tesettür'ün içinde sadece bir cüz'dür. yani sıkma baş yapıp, diğer taraftan dar bir badi ve onu tamamlayan bir kot giymek tesettür değildir. tesettür illaki çarşafta giymek de değildir. kimlik olduğunu iddia ediyoruz, bir bez parçası nasıl kimlik olabilir? ancak içini ahlaki erdemlerle donatırsak dişiliği değil de, kişiliği ön plana çıkarırsak işte o zaman bir kimliğe dönüşür. vesselam.
üzerinde en fazla konuşulan, asrımızın engin bilgili sahabeleri tarafından acımasızca ahkam kesilendir...şuurlu müslüman olduğunu ispatlamanın en kolay yolu örtenleri eleştirmek, ayıplarını bulmak, bir darbe daha vurmak olan örtenlerin ise içinde fırtınalar kopartan örtüdür...
artık rahat bırakın dediğimizdir...
bizi de... örtümüzü de...
bir rivayete göre erkeklerin, kendilerine farz olan başörtüsünü unuttuğu da söylenir. örneğin göz kapaklarındaki, ya da kalplerindeki örtüleri...
eskiden çok sevdiğim biri demişti ki; "başörtün benim iman sancağım; sabret bacım..."

ne kervan kaldı, ne sancak, ne de sabredecek adam.. (istisnalar hariç)

artık örtüyü sancak dışında herşeye benzettiler malesef.. selpak mendile; pastel boya kutusu temizleyen beze ya da lolipop şeker kağıdına... ne diyelim allah hepimizi ıslah etsin.
şahsımca üniversite kapısından tuvalete ancak 30cm olmasına rağman,zebellah misali kapıya diktirilmiş güvenlik görevlilerince kendisiyle alınamadığım,lã¢kin peruk denen o saçma saç bozuntusunu eşarbın üstüne takınca geçirilebildiğim,yabancıların bu ana şahit olduğunda ulan bu türkiye ne komik ülke dedirtecek uygulamalara sebebiyet veren,şimdilerde laikcanlarca 'türban' sinir bozucu vasfı kullanılarak anlatılan,ancak tüm bu karmaşa durumlara rağmen takanda huzur ve güven inşã¢ eden,rabb'imin ne güzel emri..
ha bir de girdiğim bir seminerde sizin gibi böcekler kirletiyor ortamımızı lafını yediğim,laikcanlık adı altında geçinen mason bozuntularını komedi dükkanına çeviren,canımın içi örtümdür kendisi