bir necip fazıl kısakürek şiiridir."bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan incenefesten yumuşak yağan bu yağmur...bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.aynalar yüzümü tanımaz olur.bu yağmur kanımı boğan bir ipliktenimde acısız yatan bir bıçakbu yağmur yerde taş ve bende kemikdayandıkça çisil çisil yağacak.bu yağmur delilik vehminden üstün;karanlık kovulmaz düşüncelerden.cinlerin beynimde yaptığı düğünsulardan, seslerden ve gecelerden."
eğer aniden yakalandıysanız ve şemsiyeniz yoksa moralinizi hatta sinirinizi bozabilir.ama eğer boş birgünde evdeyseniz yağmurun sesini dinleyerek kahve içmeye,uzaklara dalıp hayal kurmaya doyum olmaz. ben yağmuru sevenlerdenim ama şemsiyem yokken sığınacak bir yer aramak için koşanlardanım elbette :)
dua vaktidir.
marifetin bulutta olmasına rağmen uğruna şiirler yazılan durumdur.
sıcak günlerde ortalığı serinleten bir nimet. yağarken yürümek de ayrı güzeldir. hem yağmurun toprakla buluşmasının meydana getirdiği o eşsiz kokuyu alırsınız hem de yağmurun verdiği dinginlik hissi size sirayet eder.
yağınca hem gökyüzünün hemde içinizin havası değişir.
yağmur rahmet ve bereket; benim de dertli sözlükte ilk yazım oldu. bereketli ve yağmur gibi duru hoş yazılar dileğiyle...
gerçekten büyük rahmet. allah'a bin şükür bizi bize bırakmadığı için.
islanmadan dinlemek (http://www.rainymood.com/).*