yer esatpaşa üsküdar dolmuşu: (*) (*) (*) (*)
saat 18:30 dolmuş kısıklı civarında kırmızı ışıkta bekliyor. koltuklar dolu ayakta da bir kaç kişi var. arka dörtlünün önündeki üçlü koltukta oturan ikisi bayan 3 kişi dışındakiler olabildiğince sessiz. çıt yok. durum böyle olunca 3 kişinin konuştuklarını duymamak elde değil. er kişi ile hanım kişilerden biri arasında şöyle bir konuşma geçti:
er kişi: ne okuyordun sen?
hanım kişi: marmara işletme?
er kişi(yüksek bir ses ve ardından kahkaha): ee artık bol bol işletirsin hehehehe..
ve işte o anda, dolmuştaki sessiz kalabalık, şoför de dahil olmak üzre herkes dönüp espri canavarı adama baktı, yüzlerinde acı bir tebessüm ile. kimi söver gibi, kimi acır kimi, döver gibi baktı. delikanlının kahkahası kursağında kaldı. şaşırdı, yüzü kızardı. yeşil ışık yanar yanmaz ayağı kalktı ve seslendi:
-kaptan, müsait bir yerde indirir misin?
saat 18:30 dolmuş kısıklı civarında kırmızı ışıkta bekliyor. koltuklar dolu ayakta da bir kaç kişi var. arka dörtlünün önündeki üçlü koltukta oturan ikisi bayan 3 kişi dışındakiler olabildiğince sessiz. çıt yok. durum böyle olunca 3 kişinin konuştuklarını duymamak elde değil. er kişi ile hanım kişilerden biri arasında şöyle bir konuşma geçti:
er kişi: ne okuyordun sen?
hanım kişi: marmara işletme?
er kişi(yüksek bir ses ve ardından kahkaha): ee artık bol bol işletirsin hehehehe..
ve işte o anda, dolmuştaki sessiz kalabalık, şoför de dahil olmak üzre herkes dönüp espri canavarı adama baktı, yüzlerinde acı bir tebessüm ile. kimi söver gibi, kimi acır kimi, döver gibi baktı. delikanlının kahkahası kursağında kaldı. şaşırdı, yüzü kızardı. yeşil ışık yanar yanmaz ayağı kalktı ve seslendi:
-kaptan, müsait bir yerde indirir misin?