karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak – dertli sözlük
i̇smet özel'in 1972 yılında yazdığı genel kitle tarafından iyi bilinen şiiri.
--- iktibas ---
benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.
keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
ölüm ve acılar çatsaydı beni
düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.
anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
diri-gergin kasları konuşsaydım
'kardeşler! ' deseydim 'kardeşlerim! '
'bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
'bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
bakın yaklaşıyor…'
yazık, şairler kadar cesur değilim
çocukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.

benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
inanmazdım dosyalara sığacağına
gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken
hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

benim adım bilinen bütün cevapların üstüne mühürlenmiş
ellerim tütsülenmiş
evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
ve bu yüzden yakışıksız oluyor
insanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
ve bu yüzden göğsümde dakikalar
ince parmaklar halinde geziniyor
konvoylar geçiyor meşelikler arasından
bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
ölümden anlayanı ciddi bir yaprak
unutulacak diyorum, iyice unutulsun
neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.

--- iktibas ---
(http://www.youtube.com/watch?v=_ed5dgios6u)
i̇smet özel'e ait şöyle bir güzellik: https://www.youtube.com/watch?v=wydtramhdus


fon müziği için: https://www.youtube.com/watch?v=7yltzg7p9ba
garip bir anlamsızlık içinde insanın tekrar tekrar okuyası tekrar tekrar dinleyesi gelen şiir. şair çok kapalı anlatmış anlatmak istediklerini anlatmak istediklerini düşünüp dinlediğinizde ayrı bir güzel anlamadan ham bir düşünceyle dinleyip okuduğunuzda ayrı bir güzel.

keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
ölüm ve acılar çatsaydı beni
düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı
anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
diri-gergin kasları konuşsaydım
“kardeşler! ” deseydim “kardeşlerim! ”
“bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“bakın yaklaşıyor…”
yazık, şairler kadar cesur değilim

anlamı:
keşke bende bu kadar güzel, şerefli, mükemmel yaratılmasaydım da bu sorumluluğun hakkını verememe endişesi taşımasaydım. ölüm ve hatta türlü belalar ile karşı karşıya kalsaydım. acılar içinde kalmayı yeğlerdim. yeter ki bu yükten muaf olanlardan olabilseydim. eğer bu söylediklerim olmayacaksa tam tersi en mükemmel şekilde dinimin buyurduklarını yerine getirebilenlerden, bu çizgiden hiç çıkmayacak olanlardan olabilseydim. buna gücüm yetebilseydi. sonra herkese haykırabilseydim. söyleyebilseydim; “kardeşlerim bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan” bakın işte yaklaşıyor hesap günü, ahiret günü fakat ne yazık ki şairler kadar cesaret sahibi değilim.

tam anlamı için link=>git

keşke kendim anlayacak düzeyde olsaydım bu link olmadan.
dostumu karlı bir gecede, ağustos sıcağında, yağmurlu bir ikindide ve sabahın fecrinde her vakitte uyandırdım artık benden bıktı.