memleketi kurtarmak – dertli sözlük
erbakan hoca nın(*) dediği gibi lafla sözle olacak iş değildir. harekete geçmek lazımdır:"asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. yoksa, çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır."
memleket bir vücuddur. çok uzuvdan müteşekkil bir vucuddur. vücudda maraz hasıl olmuşsa, küllen vücud tamire çalışılmaz. menba ı maraz olan uzuv tespit edilir, sonra maraz teşhis edilir ve tedavi o uzuvdan başlar. hatta hastalığın inceliğine göre hüceyreye kadar inmek lazımdır. mesela kanser ve ekser hastalık tek hücrede tevellüd eder, tedricen vücudu sarar. dolayısıyle vücuda külli bakış atan, teşhis edemediği tedavi karşısında evhama düşer. tabib ise uzuv uzuv, nesc nesc ((*)) hatta hücre hücre tarar, bulur ve tedaviye de menbaından (hücreyse hücre uzuvsa uzuvdan) başlar.işte memleket, ümmet, alem i islam gibi küll ler hepsi birer vücuddur. eğer bu vücudlar hastalanmışsa, vücuda üstten bakan, küllen çözüm arayan sathilik yapar. tabib olmak isteyenin usulü bellidir. ferdan ferda yetiştirir. çünkü vücud uzuvlardan uzuvlar ensacdan o da hüceyrattan müteşekkildir. nasıl en küçük teşekkül düzelmeden en büyük teşekkülün ihyası düşünülür. işte "siz iyi olursanız başınıza iyiler gelir" mealindeki ferman ı subhani lüzumunca, ferd ferd ümmetin sıhhatıne çalışmak lazımdır. evvela halkın ve halk içinde de ferdin ihyası ile düzelme başlar. baştakinin değil başa getirenin düzelmesi allahın emridir. gidişat zannedildiği gibi halifeden ümmete değil ümmetten halifeyedir.mesela şeriat için ferdleri müşerri' yapmak lazım, allahın şeriatını ferdler içinde(merkezinde,vücudunda ) yerleştirmek lazımdır. yoksa tepeden inme bir şeriatla ancak bir zulüm icad edilir. (iran gibi) amma bu daire i ekabir de (mesela daire i siyasette) çalış-mamak manasına gelmez. halk, ümmet ferd ferd iyi olursa, siyasete kabiliyeti olanlar güzelce siyasete tevcih edilir, iş kendi kendine düzelir. hem siyaset esas değildir. cüz'dür. bu küllün esası ferd ve ondaki kuvvet-i iman ve o kuvvet i imandan hasıl olan kabiliyetlerdir. yine vücud misalinden devam etsek; siyasiyyun akıl ise ümmet müteharrik uzuvlardır. müteharrik uzuvlar hasta ve sabit ve mecalsiz olsa, pür-deha bir aklın da olsa faydasız kalacak ve vücud ataletle 'ademe gidecektir.dolayısıyle her halde ferdin ihyasına çalışmak lazımdır. o da ferdan ferda imanın takviyesine çalışmakla olur. o da iman dersleriyle olur. çünkü iman, ümmetin bütün takatinin menbaıdır. ümmet; kuvvet i iman nisbetinde terakki edecektir. yoksa maddiyat esasatı( ilim ve siyaset gibi şeyler dahi olsa) ancak küffarı terakki ettirir, ümmetin terakkisi, ferdlerin imanının terakkisiyle doğrudan mütenasiptir.
herkesin kendini kurtarmaya ant içtiği dönemde, iyi bir şeydir.lakin memleketi kurtarmak için düşünmeye zahmet eden dahi yoktur.herkes için birileri memleketi kurtarıyordur zaten.
ey arkadaşlar;

"memleketi kurtarmak" ile ilgili konuşsak cilt cilt kitaplar çıkar ortaya. her gün farklı farklı sıkıntılar masaya yatırmak gerekir ama mevzunun özeti şudur;

i̇ster monorşi olsun, ister teokrasi, ister demokrasi, ister cumhuriyet, ister imparatorluk, ister ulus devlet, istediğiz gibi uzatın bu maddeleri sonuçta "peygamber efendimiz"in öğrettiği, soylu tarihimizin gösterdiği "halkın mayasının temiz olması"dır asıl memleketi kurtaran.
olamam çok sevsemde, bir aşkın kölesi
senin derdin aşk, benim ki memleket meselesi
(ahmet şafak)