her eline alanın kısa bir süre zarfında kolayca çalması.nefes alırken ve verirken ses çıkaran müzik aleti.
akşam saatlerinde sultanahmet'te ve ayasoya'nın yakınlarında rastladığım tınının sahibi müzik aleti. genellikle çocuklar çalıyor. akşam saatlerinde oralardan geçmek güzel olduğu gibi, bu tınılara maruz kalmak da insanın ruhunu başka diyarlara götürüyor.
(bkz:bremen mızıkacıları)
mütevazı müzik aleti. çalabilmeyi istediklerimden.
mustafa kutlu'nun uzun hikaye kitabında en büyük fırtınalardan sonra bile serçelerin şarkı söyleyeceğini hatırlatan ana karakterlerin sıkıntılı zamanlarda bile çaldığı küçük müzik aleti.
bana ali ural'ın posta kutusundaki mızıka kitabını hatırlatan enstrüman.
küçükken her çaldığımda dilimi kıstırdığım enstürman.
küçükken çalabildiğim tek müzik aleti. (*)