umut – dertli sözlük
andre malraux kitabı. i̇spanya iç harbini anlatıyor.
ahmet taşgetiren'in merhameti anlatan bir yazısında kitaptan bir kısım vardı içinde bulunduğumuz durumu anlatıyor.
--- iktibas ---
i̇ç harp, faşist general franco'nun askerleri ile uluslararası tugaylar arasında gerçekleşiyor. uluslararası tugaylarda her milletten sosyalist aydınlar var. franco canavar, tugaylar barış misyonerleri olarak görülüyor. malraux, romanda şöyle bir manzarayı tasvir ediyor:
bir franco askeri vurulmuş, yere uzanmış yatıyor. yaralarından akan kanlar bir çukurda toplanmış. bu arada bir çocuk geliyor, parmağını çukurda birikmiş olan kana batırıyor ve yandaki evin duvarına "viva la revolte - yaşasın devrim" yazıyor.
çocuk kan ve devrim...
andre malraux bu manzarayı acıyla, ürkerek seyrediyor ve dilinden şu sözler dökülüyor:
"bize bir müslüman yufka yüreği lazım"
--- iktibas ---
yokuş yukarı çıkan yaşlı bir kadına yardım etmek için sâfiyne bir niyetle, 'sırtından mı itsem, koluna girip mi yürüsek, yoksa sadece yanından yürüyüp muhabbet etsem de öyle mi enerji dolsa' derken; sizin olmadığınız durumda atlayacağı bir arabayla 25-30 saniyede sizi düşünmeden o yolu katedeceğini tahayyûl ettiğinizde içinizde oluşan haldir.
insana yaşama gücü veren his.

umut olmasaydı hayata tahammül edebilir miydi acaba insan?

birşeyleri başarma umudu, bütün kötülere ve kötülüklere rağmen iyilerin galip geleceği umudu, cennete gitme umudu olmasaydı...

yaşamın sancılarına katlanabilir miydi?