abartılı tamlamaların güzelliği sıkıcı olabiliyor. vay be.
muntekım gıcırbey'in şebnem şibumi'ye yazdığı mektuplardaki ifadelerle çok rahat bir kızı etkileyebileceğiniz harika roman.
türk romancılığına ivme kazandıran, "bu okuduğum romansa daha öncekiler ne" dedirtecek cinsten bir kurguya sahip, her cümlesiyle "aha!" dedirten ve sayfaların bitmesini hiç istemeyeceğiniz türden bir roman.
ersin karabulut' un çizimleriyle süslenmiştir.
aşkın ve polisiyenin dibine vurulduğu ve hayal gücünün sınırlarının ne kadar zorlanabileceğini gördüğünüz bir eser.
roman içerisindeki şarkılarda bir o kadar dinlemeye değerdir.
ersin karabulut' un çizimleriyle süslenmiştir.
aşkın ve polisiyenin dibine vurulduğu ve hayal gücünün sınırlarının ne kadar zorlanabileceğini gördüğünüz bir eser.
roman içerisindeki şarkılarda bir o kadar dinlemeye değerdir.
'olsa da oldu, olmasa da oldu' ifadesini çağrıştırır ..
genelde çocukken, herhangi bir şeyden korkulduğunda, anne veya babanın söyladiği söz.
kullanılan cümleler ve duygu tesbitleri ile, "daha ahlaklı ve içten bir chuck palahniuk dili" dedirten bir roman.
--- iktibas ---
1970'ler...20.yüzyılın en güzel yılları.henüz tam uygarlaşmamışız.değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha.yedi kat yalnızlığa gömülmeşiz.
i̇nanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi.bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık.bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba...yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık.en büyük hazine kalbimizdeydi.nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı.karşılıksız aşklar, ebediyen saklanan sırlara dönüşürdü.uzaktan sevmek diye de bir şey vardı.yoksulduk.canımıza yapışan, kemiğimizi çürüten fukaralığın üstüne kat kat, gıcır gıcır gurur kostümleri giyerdik.fakir, ama onurluyduk.çünkü tarihimiz bize kudretten, zenginlikten bahsediyordu.edebiyat, bütün hücrelerimize azim aşılıyordu.şarkılarda daima, taptaze bir umut çınlıyordu.felekle kapışıyor, çaresizliğe meydan okuyor, yer sofralarında yürekten şükrediyorduk.
1970' lerde, allah bizimleydi.
seyrettiğimiz filmlerdeki yetim çocukların, yoksul kızların, bahtsız annelerin, mazlum delikanlıların, yorgun babaların hallerine hüngür hüngür ağlardık.
haysiyet, namus, vicdan gibi kelimeler tedavülden kalkmamıştı.komşuluk ölmemişti.komşular sağdı.
zayıftık, fakat güçsüz değildik.
uzun yakalı dar gömlekler, i̇spanyol paça pantolonlar giyiyorduk.saçlar kabarık, favoriler uzundu.kocaman güneş gözlükleri takardık.fotoğraflar silme siyah-beyazdı.
solcuyduk. sovyetler birliği dağılmamış, dimdik ayaktaydık.sendikalar, grevler. 1 mayıslar, boykotlar, kıran kırana kavgalar... alın teri mukaddesti. haklıydık kazanacaktık.
faşizm kahrolsundu.
stres yoktu.nostalji yoktu.depresyon yoktu.
elvis, yılmaz güney, marlon brando, orhan gencebay, baretta ( robert blake), kemal tahir, pink floyd, aşık mahzuni, bruce lee, tanju okan, charles bronsın, bob dylan, i̇smet özel, muhammed ali, neşet ertaş, federico fellini ,atilla i̇lhan, clint eastwood, oğuz atay, john lennon, cüneyt arkın...hayat çok hızlıydı.
ve hepimiz müjde ar'ı düşlerdik...
leon davidoviç bronşteyn troçki (1879-1940)"yaşlanmak, bir insanın başına gelebilecek en beklenmedik olaydır" demişti, duymuştuk da inanmamıştık..
--- iktibas ---
okurken keyifli anlar yaşatan kitap.
1970'ler...20.yüzyılın en güzel yılları.henüz tam uygarlaşmamışız.değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha.yedi kat yalnızlığa gömülmeşiz.
i̇nanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi.bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık.bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba...yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık.en büyük hazine kalbimizdeydi.nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı.karşılıksız aşklar, ebediyen saklanan sırlara dönüşürdü.uzaktan sevmek diye de bir şey vardı.yoksulduk.canımıza yapışan, kemiğimizi çürüten fukaralığın üstüne kat kat, gıcır gıcır gurur kostümleri giyerdik.fakir, ama onurluyduk.çünkü tarihimiz bize kudretten, zenginlikten bahsediyordu.edebiyat, bütün hücrelerimize azim aşılıyordu.şarkılarda daima, taptaze bir umut çınlıyordu.felekle kapışıyor, çaresizliğe meydan okuyor, yer sofralarında yürekten şükrediyorduk.
1970' lerde, allah bizimleydi.
seyrettiğimiz filmlerdeki yetim çocukların, yoksul kızların, bahtsız annelerin, mazlum delikanlıların, yorgun babaların hallerine hüngür hüngür ağlardık.
haysiyet, namus, vicdan gibi kelimeler tedavülden kalkmamıştı.komşuluk ölmemişti.komşular sağdı.
zayıftık, fakat güçsüz değildik.
uzun yakalı dar gömlekler, i̇spanyol paça pantolonlar giyiyorduk.saçlar kabarık, favoriler uzundu.kocaman güneş gözlükleri takardık.fotoğraflar silme siyah-beyazdı.
solcuyduk. sovyetler birliği dağılmamış, dimdik ayaktaydık.sendikalar, grevler. 1 mayıslar, boykotlar, kıran kırana kavgalar... alın teri mukaddesti. haklıydık kazanacaktık.
faşizm kahrolsundu.
stres yoktu.nostalji yoktu.depresyon yoktu.
elvis, yılmaz güney, marlon brando, orhan gencebay, baretta ( robert blake), kemal tahir, pink floyd, aşık mahzuni, bruce lee, tanju okan, charles bronsın, bob dylan, i̇smet özel, muhammed ali, neşet ertaş, federico fellini ,atilla i̇lhan, clint eastwood, oğuz atay, john lennon, cüneyt arkın...hayat çok hızlıydı.
ve hepimiz müjde ar'ı düşlerdik...
leon davidoviç bronşteyn troçki (1879-1940)"yaşlanmak, bir insanın başına gelebilecek en beklenmedik olaydır" demişti, duymuştuk da inanmamıştık..
--- iktibas ---
okurken keyifli anlar yaşatan kitap.
yine mükemmel teşbihler barındıran bir murat menteş kitabı.
çok satmasına rağmen, hiç kompleks yapmadan popüler kitap okumam ki lafları etmeden okunabilen, eğlencelik.
popüler olan kalitesizdir kötüdür algısını yıkabilen nadir eserlerden (*)
--- iktibas ---
bir centilmenin şerefi dakikliğine bağlıdır..
--- iktibas ---
çok satmasına rağmen, hiç kompleks yapmadan popüler kitap okumam ki lafları etmeden okunabilen, eğlencelik.
popüler olan kalitesizdir kötüdür algısını yıkabilen nadir eserlerden (*)
--- iktibas ---
bir centilmenin şerefi dakikliğine bağlıdır..
--- iktibas ---
"senin olmana ne gerek var. korkma allah var" der susarım diye tepki vereceğim söz dizisi.