insan biraz daha olgunlaşınca görüyor ki malesef konya tamamen çarpıtılmış bir şehir haline geliyor. her şeyin adına mevlana konuluyor (daha çok satsın daha çok ilgi görsün diye) her yapı sivri kemerlerle bezeniyor (selçuklu mimarisiyle yapıldı zannedilsin diye) her yemeğe konya patenti vuruluyor (tarihiyle incelenirse konya'daki yemeklerin suriye mutfağına olağanüstü benzediği hatta bu yemeklerin bir çoğunun oradan geldiği anlaşılacaktır). bir konyalı olarak dürüst konuşayım konyalı esnaflığı kazık atmak olarak görüyor. bunun bu olmadığını öğrenmedikçe konya sadece şemsi öldüren adamların şehri olacak, ne zamanki biz esnaflığı el karda gönül yarda prensibine taşırsak o zaman konya mevlana şehri olacak.
