belediyeleri yazın yatıp kışın çalışırmış gibi yapan memleketim. vuslat programları başladı ama mevlana ya gitmek için yol yok. nerdeyse merkeze giden tüm yollarda çalışma var. üstüne yağmur da eklenince istanbul trafiğini aramıyoruz. bir de bizim gonyalı vatandaşımız öyle trafiğe falan alışkın olmayınca hoşgörülü olamıyor. hoşgörü bizim gonya da yol kenarlarında asılı tabelalarda yazıyor -gelen turistler okusun diye-belediyelerde bir özgüven var sanırım, fethedilmiş topraklar olarak mı görüyorlar konya yı ne? bir rahatlık bi salaşlık var görünürde.. artık piknik alanı değil, yamalıksız asfalt yol istiyoruz. düz alana çizilebilecek tek proje piknik alanı olamaz heralde..
universitesi için geldiğim şehirdir. hayran kalınabilecek âdetleri , mimari yapıları ; huzur bulunabilecek adım başı camiileri , lezzetine doyamayacağınız etliekmeği olsa da . . kışı kadar insanları çok soğuktur . en azından bir egeli olarak ben ısınamıyorum.
ağırdan modernizme kurban edilen güzel şehir. eskiden bir hal vardı konya'da. mevlana'nın o tarafa vardığınız zamanlar, sizi şöyle bir sarsardı. şimdi öyle bir hal pek yaşanmıyor. bilemiyorum konya çok değişti. eski konya değil. sanki madalyonun diğer yüzü oldu. belki de sorun bizdedir.
yer şekli itibariyle her tür güzide projenin yapılabilir olduğu düz şehir. koy haritanın üzerine kağıdı çiz geç. (*)
her gidişimde(*) bu nasıl memleket dediğim, ve yine her gidişimde kilo aldığım, yemeklerden önce ve sonra dahi yemek yenen şehir.
ramazan ayı bitimi ile sıcaklığını 2ye katlamış olan, ova üzerine inşaa edilmiş şehir.
özellikle gezi parkı olaylarının,ülkenin neredeyse tüm büyük şehirlerindeki eylemlerini görünce,''ne efendi memleketmişiz'' diye latife yaptığım memleketim. (*) )
dertli sözlük'te bir çok yazarın diyemesem de dertli sözlük geleneksel konya zirvesi yapmaya sürükleyecek kadar yazarın yaşadığı şehir.
değerini,kıyı kentlere gittiğimde bellediğim memleketim.
zira manevi havası farketmeye değerdir.
zira manevi havası farketmeye değerdir.
