yazmayayım diyorum. ama gel gör ki yazmadan da olmuyor. bildiğini düşündüğün şeyi açıklaman gerekir. ki yanlış biliyorsan doğrusunu öğrenebilesin. doğru ise herkes bilsin yanlışa düşmekten kurtulsun.
daha önce de belirttiğim üzere medeniyetleri çatıştırarak kã¢rını arttıracağını düşünenler ile medeniyetlere ittifak kurdurarak kã¢rını arttıracağını düşünenlerin bir işidir mavi marmara.
dünyada küresel şirketlerin tekelinde bulunan bir sistem var. ve bu sistem kendi çıkarları için dinleri milletleri ortadan kaldırmak, herhangi bir şehri bir devlete bombalatmak, atom bombasını kullandırtmak gibi herşeyi yaptırabilecek donanım, yaygınlık ve güce haiz.
sovyet bloğunun yıkılmasından sonra çift kutuplu olduğu yutturulan dünyanın bir kutbunun olmadığı aslında herşeyin birilerinin insanları kandırmak için kurguladığı oyun olduğu açığa çıkmıştı. ve fakat yeni bir düşman gerekiyordu. adını koymakta gecikmediler. siyasal islam veya terörizm gibi kendilerinden menkul tanımlarla ortamı kotarmaya çalıştılar. ki afganistan ve ırak işgalleri bunu başardıklarını gösterir.
ve bu şirketler ülke olarak var olabilmemizin yolunun medeniyetleri çatıştırmadaki rolümüzün ne olduğunu anlattılar. bir kısım şirketler ise yatırımlarından dolayı medeniyetleri çatıştırmaktan ise medeniyetlere ittifak kurdurtmak için devletlere talimat verdi. ve en son başbakan medeniyetlerin barışçıl nükleer edinmesi adına brezilya'da idi.
öncelikle giden tek gemi değil mavi marmara. önden giden iki gemi daha var. ve israil'in saldırması yönünde talimat mevcut. israil öndeki iki gemiye saldıracaktı. içerisindekiler bunu bildikleri için gemilerine arıza yaptırdılar. türkiye'nin her ikiside yanlış olan medeniyetler çatışması ve ittifakında kendi tarafında yer alması için yeni bir oyun gerekiyordu. ve bizimkiler oyuna geldi.
(b: bu gidenleri ne haksız yapar ne de ölenleri şehid olmaktan çıkartır. ne de benim o gemide olma isteğime bir engeldir. ve ne de israil'i fethetme düşümden vazgeçmiş değilim. tıpkı rusya ve çin'i fethetme düşümden vazgeçmediğim gibi.)
ve fakat mavi marmara'yı oyuna getirdiler. bu da bir gerçek. yani önden giden gemiler kendilerine arıza çıkartmasalar -ki bu biliçli bir eylemdir- mavi marmara'yı konuşmayacaktık.
ne fethullah gülen'in açıklaması, ne ona karşıt açıklamalar benim açımdan kabul edilebilir değildir. bunu da belirteyim. ki yazının kim tarafından yazıldığı daha bir anlaşılsın. yani bu yazıyı delil gösterecek hizmetten arkadaşlar olacaktır. ki son açıklama ile bu yazının hiçbir bağlantısı yoktur. ne de kıyasıya hizmete düşmanlık gösterenlerle bir alakası da yoktur. bilki bu kargaşa toplumun bu ikili düşünmeye zorlanması ile vücud bulmuştur.
gelelim israil e uygulanacak yaptırımlara
daha önce de belirttiğim üzere medeniyetleri çatıştırarak kã¢rını arttıracağını düşünenler ile medeniyetlere ittifak kurdurarak kã¢rını arttıracağını düşünenlerin bir işidir mavi marmara.
dünyada küresel şirketlerin tekelinde bulunan bir sistem var. ve bu sistem kendi çıkarları için dinleri milletleri ortadan kaldırmak, herhangi bir şehri bir devlete bombalatmak, atom bombasını kullandırtmak gibi herşeyi yaptırabilecek donanım, yaygınlık ve güce haiz.
sovyet bloğunun yıkılmasından sonra çift kutuplu olduğu yutturulan dünyanın bir kutbunun olmadığı aslında herşeyin birilerinin insanları kandırmak için kurguladığı oyun olduğu açığa çıkmıştı. ve fakat yeni bir düşman gerekiyordu. adını koymakta gecikmediler. siyasal islam veya terörizm gibi kendilerinden menkul tanımlarla ortamı kotarmaya çalıştılar. ki afganistan ve ırak işgalleri bunu başardıklarını gösterir.
ve bu şirketler ülke olarak var olabilmemizin yolunun medeniyetleri çatıştırmadaki rolümüzün ne olduğunu anlattılar. bir kısım şirketler ise yatırımlarından dolayı medeniyetleri çatıştırmaktan ise medeniyetlere ittifak kurdurtmak için devletlere talimat verdi. ve en son başbakan medeniyetlerin barışçıl nükleer edinmesi adına brezilya'da idi.
öncelikle giden tek gemi değil mavi marmara. önden giden iki gemi daha var. ve israil'in saldırması yönünde talimat mevcut. israil öndeki iki gemiye saldıracaktı. içerisindekiler bunu bildikleri için gemilerine arıza yaptırdılar. türkiye'nin her ikiside yanlış olan medeniyetler çatışması ve ittifakında kendi tarafında yer alması için yeni bir oyun gerekiyordu. ve bizimkiler oyuna geldi.
(b: bu gidenleri ne haksız yapar ne de ölenleri şehid olmaktan çıkartır. ne de benim o gemide olma isteğime bir engeldir. ve ne de israil'i fethetme düşümden vazgeçmiş değilim. tıpkı rusya ve çin'i fethetme düşümden vazgeçmediğim gibi.)
ve fakat mavi marmara'yı oyuna getirdiler. bu da bir gerçek. yani önden giden gemiler kendilerine arıza çıkartmasalar -ki bu biliçli bir eylemdir- mavi marmara'yı konuşmayacaktık.
ne fethullah gülen'in açıklaması, ne ona karşıt açıklamalar benim açımdan kabul edilebilir değildir. bunu da belirteyim. ki yazının kim tarafından yazıldığı daha bir anlaşılsın. yani bu yazıyı delil gösterecek hizmetten arkadaşlar olacaktır. ki son açıklama ile bu yazının hiçbir bağlantısı yoktur. ne de kıyasıya hizmete düşmanlık gösterenlerle bir alakası da yoktur. bilki bu kargaşa toplumun bu ikili düşünmeye zorlanması ile vücud bulmuştur.
gelelim israil e uygulanacak yaptırımlara
