evleniniz, çoğalınız! ben mahşerde ümmetimin çokluğu ile övüneceğim'' hadisi şerifinde bahsi geçen ümmettir. lakin hadis ilminde bazı incelikleri göz ardı ederseniz elde ettiğiniz netice, efendimizin kast ettiğinden çok başka yerlere çıkabilir. müslümanlar her daim azınlıkta olmuştur fakat nice azınlıkların çoğunluklara galip gelmesindeki sır da bu hadisi şerifin kast ettiği övünülebilecek bir ümmet olmaktan geçer.çoğunlukla değil ümmet denebilecek kalitedeki müslümanların çoğunluğuyla övünmek söz konusudur. ve başka bir hadis-i şerifte de ''ahir zamanda ümmetimin hayırlıları, az çocuklu olanlardır'' buyurulmaktadır. bu iki hadis ne çelişir ne de herhangi birine uydurma ya da zayıf diyerek görmezden gelebiliriz. aksine bu iki hadis birbirini öyle güzel tamamlar ki. evet aslında övünülecek ümmet çoklukta elde edilebilecek bir şey değildir. asr-ı saadette o atmosferde bir çocuğun ''övünülen'' ümmet olabilmesi için harcanan enerji ile günümüz de bir çocuğun bu kalitede bir müslüman olması için harcanan enerji bir midir? çocuğun evden çıktığında asr-ı saadet sokaklarında dolaşmasıyla, modern garabet yollarını arşınlaması bir midir? öyle geliyor ki asr-ı saadetin izinde giden, efendimizin ümmetim diyebileceği bir evlat bile bizi bu zamanda hayırlılar zümresine katabilir. aksine sayıca fazla olup ümmet vasfını kazandırmaya güç yetiremeyeceğimiz çocuklar bizi metropolün bedevileri yapmaktan öteye götürmez.günün birinde mezarlıklardaki ölüleri bile sayma yarışına sokan bir anlayış...
