zorunlu osmanlıca dersleri – dertli sözlük
lüzumlu belgeleri okuyacak bir kitle var ve sürekli çeviriler yapılıyor fakat osmanlıca ingilizce kadar önemli bir dil değildir, zira kullananı yoktur. tarihçilerin ve edebiyatçıların osmanlı türkçesi derslerine önem verilmesi yeterlidir diye düşünmek yerinde olmaz sanırım, ne de olsa kullandığımız dilde sadece cümle içinde ne anlama geldiğini bildiğimiz kelimeler var ama bunları kendi kendilerine ne manaya geldiklerini bilmiyoruz. yazılı dilde osmanlıca kelime daha da çok.. eğer bugünkü kendimizi yeterince tanımak ve bilmek istiyorsak yani konuştuğumuz türkçeyi anlamak istiyorsak osmanlıca dersi yerinde bir ders.. kimbilir belki de bu ders sayesinde kitap okumayanlar da kitap okuyanlar gibi bazı kelimelerin manasını biliyor olma gururuna sahip olacak. ve belki de bazıları bu gururla kitap okuma ve yazma faaliyetlerine yönelecek.. bunu kimlik bunalımı suretine büründürenler, içinde düşmanlık olanlar... ilimden zarar gelmez.. cehaletten zarar gelir ..
osmanlıcadan önce , osmanlıyı bilmeli, tanımalı ve hatta yaşa(t)maya çalışmalıyız diye düşünüyorum. tabii ingilizce ya da almanca gibi soyumuzdan olmayan , özümüz olmayan dillerden evvel osmanlıca öğrenilmeli . öğreticilerimiz hakkını vermeli , dil dersi gibi sadece yapısal degil de derinsel - özleşerek öğretirler umarım.bu uygulama yeni türkiyeye, hayırlar getirir inşallah efendim.
osmanlı türkçesi günümüz türkçesinden daha idealist, bu faaliyet bazı ehil olmaya aday olanların işine yarayacak ama diğer hakim grubun riyası derinleşecek.. bir de.. zorunluluğu hakkında kesin bilgi sahibi değilim ama eğer zorunlu ise bu da olumsuz bir şey.. bir icraat yapılacaksa yavaş yavaş yapılması gerekir. palaspandıraslık kemalist güruhun ahlakıdır. zira insanı doğrudan etkileyen durumlarda yaptırımcı ve palaspandıras bir tarzda değişikliğe gitmek kimlik bunalımına yol açar.. zaten gençler yeterince kimlik bunalımı yaşıyorlar.. eğer ben devletine bağlı bir bireysem kim bana kimliğim hakkında oportünist olmayan bir kavramla kelam edebilir.
medeniyetimizi unutturulmaya çalışılan medeniyetimizi anlamamız için açılan küçük bir kapı olarak adlandırabiliriz , yorumlara baktıgımda hemen olumsuz bir takım düşünceler dile getirilmiş elbette müthiş bir egitim verilemeyecek en başta,eksiklikler olacak çünkü bu meyvesi uzun zamanda alınabilecek bir üretme yapma çabasıdır , bir günde harf devrimini yapıp yıkanların yaptıgı gibi etkisi çabuk hissedilmeyecektir ama yarınlar için tohumdur umuttur...
cemil meriç'ten dinleyelim:

dava bir karşı devrimle yeniden eski harflerimize dön­mek değildir. nesillerin hafızası ile oynamanın ne vahim neticeler doğurdu­ğunu biliyoruz: dava, irfanımızı yeniden fethetmek… dava, ecdadın tefekkür hazinelerini bugünkü nesillerin tecessüsüne açmak, bir kelimey­le bugünü düne bağlamaktır. dâva; lâtin harflerinin yanında i̇slâm harf­lerine de hayat hakkı tanınması, osmanlıcanın mekteplerimize girmesi, ilmin ve ihtisasın sesine kulak verilmesi; inkırazın eşiğine sürüklenen za­vallı ülkemizin kaderi üzerinde hiç bir peşin hükme saplanmadan düşü­nülmesidir.
zorunlu osmanlıca dersini müfredata koyanların, osmanlıcanın mahiyetini kavrayamamışların eseridir. insan sahiden üzülüyor, osmanlıca öğrenmenin, "mezar taşlarını okuyamıyoruz" denilerek savunulmasına, sonra saçma sapan eğitim sistemimizde zorunlu kılınmasına. eğitim sistemi zaten berbat, ezberci. öğretmenler açıkta, çoğu okulda ise, müdür yardımcıları bütün derslere giriyor. merak ediyorum, osmanlıca dersine hangi hocalar girecek, ehil hocalar dururken, ek ders ile branş dışı hocalarla mı açık kapatılacak?bir insana zorla bir şeyi sevdiremezsin, osmanlıca dersinin zorunlu olması da öğrenciye bir şey katmayacak. çünkü eğitim sistemimiz not almaya ve sınıf atlamaya endeksli.