bu aralar birçok kişi doğal davrandıklarını iddia ediyor ve doğal davranma adı altında kalp kırıyor. bilmiyorlar ki doğal davranmak ile kibar olmak, edepli olmak arasında kocaman bir fark var. ağızdan çıkan söz ve ortaya konulan tavır çok önemli, bunu es geçmemek lazım.
dervişlik baştadır, tacda değilkızdırmak oddadır, sacda değil eğer bir müminin kalbin kırarsan hakk'a eylediğin secde değil. yunus
'iki kelime yetiyor seni seven kalbi kırmaya sonra roman yazsan ne fayda'halil sezai- sonbahar (ben onda denk geldim şarkıya)https://www.youtube.com/watch?v=vrcscisrq54
kırılmış gönlün âhı âlemi yıkar...sâdi şirâzi
bazılarının marifet zannederek bile bile yaptığı eylem.
çok kolay olan ama tamiri zor olan insanlığın en aciz olduğu durum.
i̇nşa süreci olmayacak bir yıkım. kırmanın ardından bir yıkım gerçekleşir, döküm de olabilir, dökülüş de diyebiliriz, dağılmak, kırılış da deriz. bakın gördünüz mü hep bir kasvet, hep bir buhran, hep bir negatif akım. kalp kırmanın ardından bir enkaz oluşur, enkaz iki kişiliktir aslında. kalbin sahibi enkaz altında, siz de tamir için onun yanındasınız. tabiî bu hâl pişmanlık için geçerlidir. aksi hâlde enkaz değil, kırmızı kalem ile üstünüz çizilir. tamiri yok, tamircisi yok.
bazen küçücük gibi görünen bir sözün bile oluşturabileceği etki. dikkat edin.
aşık der incitendeni̇ncinme incitendenkemalde noksan imişincinen incitenden
kabe yıkmak gibidir, vebali büyüktür kalp kıran ve kalbi kırılanlardan olmayalım inşallah.
