her işin bir engeli vardır fakat ilim yolunda engeller vardır (*)
bilmiyorum demeninde bir ilim olduğunu hz. muhammed'in bize bildirmeside dikkate değer.
i̇lme düşen, kur'an'a sarılır.
--- iktibas ---
"i̇lim; bir şeye olduğu gibi tam bir güvenle itikad etmek, inanmaktır."
"i̇lim; gerçeğe ve vakıaya uygun düşen bilgi ve kanaattır."
"i̇lim bir şeyi hakikatiyle idrak etmektir. bu iki şekilde olur. birincisi: bir şeyin zatını idrak etmek. i̇kincisi: bir şeyle ilgili, kendisinde mevcut olan başka bir şeyin, kendisinde mevcut olduğuna hükmetmek ya da kendisinde olmadığına hükmetmek."
"i̇lim bir başka açıdan da iki kısma ayrılır: birincisi: nazari ilimdir. örneğin âlemdeki varlıkların bilinmesi gibi, bilindiğinde kişinin kemale ulaşmış olacağı ilim ve bilgidir. i̇kincisi: amelî ilimdir. örneğin ibadetleri bilmek gibi ancak fiile döküldüğünde tamam olabilcek ilim ve bilgidir.
--- iktibas ---
"i̇lim; bir şeye olduğu gibi tam bir güvenle itikad etmek, inanmaktır."
"i̇lim; gerçeğe ve vakıaya uygun düşen bilgi ve kanaattır."
"i̇lim bir şeyi hakikatiyle idrak etmektir. bu iki şekilde olur. birincisi: bir şeyin zatını idrak etmek. i̇kincisi: bir şeyle ilgili, kendisinde mevcut olan başka bir şeyin, kendisinde mevcut olduğuna hükmetmek ya da kendisinde olmadığına hükmetmek."
"i̇lim bir başka açıdan da iki kısma ayrılır: birincisi: nazari ilimdir. örneğin âlemdeki varlıkların bilinmesi gibi, bilindiğinde kişinin kemale ulaşmış olacağı ilim ve bilgidir. i̇kincisi: amelî ilimdir. örneğin ibadetleri bilmek gibi ancak fiile döküldüğünde tamam olabilcek ilim ve bilgidir.
--- iktibas ---
arapçadaki kelime kökü: bedevinin çölde yolunu bulmak için bütün işaretleri bir araya getirip, yolu bulması manasına gelir.
bu manada bir neticeye varmak için gerekli olan şeye ilim denir.
(bkz:ilim söz ve amelden önce gelir)
bu manada bir neticeye varmak için gerekli olan şeye ilim denir.
(bkz:ilim söz ve amelden önce gelir)
dipsiz kuyu.
sonu olmayan yol. sonu olmadiği için nerede duracağın sana kalmış.