birkaç hikmeti:
- her duasının kabul edilmesini bekleyen dua etmiyor emir veriyor demektir. emir erinmi var senin azizim?
- insanın hayr bildiklerinde şer, şer gördüklerinde hayr vardır. eğer her duası kabul olsa başına gelmeyen kalmaz. çünkü bir nefes sonra ne olacağını bilmeyen bir adamın ettiği duanın onun için ne getireceğini bilemez.
- dua, dua sahibine itimad ile birlikte istemektir. yoksa dua yerine temenni, taleb ilaahir... denirdi. yani onun talep hakkındaki öngörüsüne itimad ediyor, hakkında hayrlı olup olmayacağını ona itimad ederek istiyor.
- her duası kabul olmasını istemek ilahlık istemek olurdu, bir düzen koyucuya da ihtiyaç kalmazdı. düzen de olmazdı. adeta büyücülerle dolu bir dünya.
- hasta nida eder: ey hekim şu ilacı ver, hekim bakar, o ilaç ona yarıyor mu durumuna mutabık mı, yarıyorsa mutabıksa verir, değilse vermez yahut başka ve onun hastalığına daha uygun bir deva verir.
- dua bir ibadettir. ibadetin manası rıza-ı ilahi dir. dua ile istenen talep o ibadetin vaktidir. dergaha durmak için davetiyedir.
ennetice:
biz mahlukuz. bizi yöneten bizi, bizden iyi bilir, hikmetine itimad etmeli, vazifesini yapmalı, vazife-i ilahiyyeye karışmamalı, çünkü hayatı vermek, beslemek, hacatını tedarik etmek onun vazifesidir, hakkımızda neyin hakikaten hayrlı olduğunu neyin şer olduğunu o bililr, ben bilemem, buna rağmen istersem hayr mı, şer mi istedim bilemem, mesul de ben olurum, ağlamaya hakkım mı kalır, kul vazifesini yapsa, allah onun ihtiyaçlarını hatta heveslerini görür, ve tüm şartları hazır ederek ona lazım olanı verir. rıza makamı her makamdan, her talepten, her duadan daha fazla huzur veren bir makamdır.
- her duasının kabul edilmesini bekleyen dua etmiyor emir veriyor demektir. emir erinmi var senin azizim?
- insanın hayr bildiklerinde şer, şer gördüklerinde hayr vardır. eğer her duası kabul olsa başına gelmeyen kalmaz. çünkü bir nefes sonra ne olacağını bilmeyen bir adamın ettiği duanın onun için ne getireceğini bilemez.
- dua, dua sahibine itimad ile birlikte istemektir. yoksa dua yerine temenni, taleb ilaahir... denirdi. yani onun talep hakkındaki öngörüsüne itimad ediyor, hakkında hayrlı olup olmayacağını ona itimad ederek istiyor.
- her duası kabul olmasını istemek ilahlık istemek olurdu, bir düzen koyucuya da ihtiyaç kalmazdı. düzen de olmazdı. adeta büyücülerle dolu bir dünya.
- hasta nida eder: ey hekim şu ilacı ver, hekim bakar, o ilaç ona yarıyor mu durumuna mutabık mı, yarıyorsa mutabıksa verir, değilse vermez yahut başka ve onun hastalığına daha uygun bir deva verir.
- dua bir ibadettir. ibadetin manası rıza-ı ilahi dir. dua ile istenen talep o ibadetin vaktidir. dergaha durmak için davetiyedir.
ennetice:
biz mahlukuz. bizi yöneten bizi, bizden iyi bilir, hikmetine itimad etmeli, vazifesini yapmalı, vazife-i ilahiyyeye karışmamalı, çünkü hayatı vermek, beslemek, hacatını tedarik etmek onun vazifesidir, hakkımızda neyin hakikaten hayrlı olduğunu neyin şer olduğunu o bililr, ben bilemem, buna rağmen istersem hayr mı, şer mi istedim bilemem, mesul de ben olurum, ağlamaya hakkım mı kalır, kul vazifesini yapsa, allah onun ihtiyaçlarını hatta heveslerini görür, ve tüm şartları hazır ederek ona lazım olanı verir. rıza makamı her makamdan, her talepten, her duadan daha fazla huzur veren bir makamdır.
