kuran daki islam – dertli sözlük
kur'an'ı doğru anlamak için bazı desteklere ihtiyaç olabilir.nitekim bir cümle için bazen sözlük, bir kelime için bir tarih bilgisi gerekebilir.ancak; diğer kaynakları da islamın kaynakları olarak kabul etmek kur'anın eksikliğini iddia etmek olur ki, haşa.keza, diğer kaynakları kur'anın tamamlayıcısı olarak kabul etmek, kur'anın tam ve bütün olmadığını iddia etmek olur ki, haşa.diğer bütün kaynakların ancak ve ancak kur'anın açıklayıcısı, meali tefsiri olurlar.o kaynaklarda yer alan bir bilginin kur'anda izi yoksa, o bilgiye itibar edilmez mesela.ve, bugüne kadar gelmiş bütün ulema kimi zaman çok çatışarak, birbirlerini tekfire varacak kadar sertleşerek, kendilerince ortaya bir anlayış koymuşlar. insanlar da onları takip etmişler. buna eyvallah. (mesela buhari'nin imam azam hakkındaki düşünlerini bilir misiniz?)lakin, anlayış geçmişteki ulemanın ortaya koyduğundan ibarettir, yeni bir anlayış inkişaf edemez kabulü hem yanlıştır hem intihardır.anlayış yenilenebilir, ve yenilenmelidir de.ikinci husus;fikrimiz de zikrimiz de halimiz de uçlarda seyrediyor. bir kesim, bir takım haklı eleştirilerle yola çıkıp,yeni bir anlayış getirme derdine düşüyor. ancak iddiasında radikalleşip geleneksel yorumları bütünüyle inkar ediyor, küçümsüyor.başka bir kesim de yeni bir yoruma o kadar kapalı ki, geleneği muhafaza uğruna körü körüne bir taklit yoluna düşmüş. sonuç:allah akıllarını kullanmayanları pislik içinde bırakır. (yunus 100)pislik içinde değil miyiz?
kuran'daki islam'ın sadece kuran ile bulunması imkansızdır, zira kuran namütenahi manalarla yorumlanabilir (*)bir kitap olduğundan, ıstılahi bir mihenge ihtiyaç duyar, o mihenk de başta rasulullahtır aleyhissalatu vesselam. sonra rasulullahın da bazı ehadisi çok vüsatli geniş manalar ihtiva eder, o da yoruma ihtiyaç duyar, onu da yorumlanırken ledünni ilme ve sünni ilme vakıf ulemanın mihengine ihtiyaç vardır. çok ulema iddialı iddialı konuşabileceğinden, bu hakiki ulemayı belirlemek içinde bir mihenk lazımdır, o mihenk de ümmetin icma'sıdır.
evet nass-ı hadisle ümmet dalalette ittifak etmez, acuze itikadından düşen dinde alimim deyemez desede kıymet ifade etmez.

fikir, cumhur-u ulemanın(halkın ve halkın muteber alimlerinin) kabulüne vabestedir, yoksa merduddur, reddedilir.

herkesin birkaç tebası bulunabilir, ümmetin çoğunluğunun reyi esastır.