kayyum değil kayyım.
mazlum temalı resimler.tabi onlara göre bu bir mücadele.ihanet mücadelesi.filistinlilere terörist diyen bir gazete.kayyum atanmışsa hak etmiştir.
adamlar bariz bir şekilde bilhassa cemaatin başörtülü kadınlarını öne sürüp her yere konuşlandırdıkları kameraman ve fotoğrafçılarıyla müdahale anında oluşacak yaralanmaları dört gözle beklemişler. cemaat içinde azımsanmayacak sayıda başörtülü olmayan hanımlar da var. videolarda onları pek göremedim. (cemaat operasyonlarında tutuklanan polislerin eşleri hemen hemen hep açıktı. ayrıca çevremde de başörtülü miktarı kadar cemaatin başını açtırdığı hanımlar biliyorum.)
ümit şimşek'in güzel tespitleri olmuş bu hususta. bilhassa fethullah gülen'in mgk kararları için içtihat benzetmesine güzel atıfta bulunmuş :
'' başörtüsü füruattan çıktı, asıl oldu. çünkü the cemaat’in ona ihtiyacı oldu.
çünkü başörtüsüyle en ilgisiz yerde onu bir malzeme olarak kullanmak icap etti.
paralel örgüt soruşturmalarının birinde şüphelilere kelepçe takılınca buna da bir kulp takmak gerekiyordu. şüphelilerden bazılarının başörtülü oluşu burada imdada yetişti.
ve manşetler atıldı:
“başörtüsüne kelepçe!”
örgütün sivri zekâlı algı operatörleri zannediyorlar ki, bu manşeti okuyunca herkes ak parti hükûmetinin başörtüsünü cezalandırdığını düşünecek!
ve kimse, örgüt büyükbaşlarının neden tehlikeyi sezer sezmez yurt dışına kaçıp da bu ablaları tehlikeyle baş başa bıraktıklarını onlara sormayacak!
bir de bu olayı 28 şubat ile kıyaslamazlar mı?
28 şubat döneminde polis dindar gençleri ve başörtülü kızları coplayıp kelepçelerken bu örgütün utanmak bilmez televizyonları “büyük bir sabır ve sükûnet içinde görevini yapan polisi öğrencilerin tahrik ettiği” yalanını sabah akşam tekrarlıyordu.
örgütün hocası ise, 28 şubat zulümlerinin topuna birden fetvayı peşin peşin vermişti:
“hatâ ederlerse bir sevap, isabet ederlerse iki sevap!”
the cemaatin hayâdan yoksun yayıncılarına ve hocalarına sormayalım, “bu yayınları ve bu fetvâyı şimdi nereye sokacaksınız?” diye.
sadece bir ufak hatırlatma yapalım:
madem olup bitenleri 28 şubat icraatına benzettiniz; aynı kural burada da geçerli olmalı:
hatâ ederlerse bir sevap, isabet ederlerse iki sevap! ''
http://www.yazarumitsimsek.com/basortusu-artik-furuat-degil/
gülen'in videosu: http://www.dailymotion.com/video/x24qvlt_fethullah-gulen-mgk-masumdur-hata-yapsa-bile-sevap-alir_news
bir de hafızayı tazelemek adına şu var: https://www.youtube.com/watch?v=de5avl6qknw
nuray canan bezirgan'ı provakatör ilan ettikleri bir haber vardı. youtube'dan kaldırtmışlar, bulamadım. bulan varsa hafızayı tazelemek adına paylaşsak iyi olur.
ümit şimşek'in güzel tespitleri olmuş bu hususta. bilhassa fethullah gülen'in mgk kararları için içtihat benzetmesine güzel atıfta bulunmuş :
'' başörtüsü füruattan çıktı, asıl oldu. çünkü the cemaat’in ona ihtiyacı oldu.
çünkü başörtüsüyle en ilgisiz yerde onu bir malzeme olarak kullanmak icap etti.
paralel örgüt soruşturmalarının birinde şüphelilere kelepçe takılınca buna da bir kulp takmak gerekiyordu. şüphelilerden bazılarının başörtülü oluşu burada imdada yetişti.
ve manşetler atıldı:
“başörtüsüne kelepçe!”
örgütün sivri zekâlı algı operatörleri zannediyorlar ki, bu manşeti okuyunca herkes ak parti hükûmetinin başörtüsünü cezalandırdığını düşünecek!
ve kimse, örgüt büyükbaşlarının neden tehlikeyi sezer sezmez yurt dışına kaçıp da bu ablaları tehlikeyle baş başa bıraktıklarını onlara sormayacak!
bir de bu olayı 28 şubat ile kıyaslamazlar mı?
28 şubat döneminde polis dindar gençleri ve başörtülü kızları coplayıp kelepçelerken bu örgütün utanmak bilmez televizyonları “büyük bir sabır ve sükûnet içinde görevini yapan polisi öğrencilerin tahrik ettiği” yalanını sabah akşam tekrarlıyordu.
örgütün hocası ise, 28 şubat zulümlerinin topuna birden fetvayı peşin peşin vermişti:
“hatâ ederlerse bir sevap, isabet ederlerse iki sevap!”
the cemaatin hayâdan yoksun yayıncılarına ve hocalarına sormayalım, “bu yayınları ve bu fetvâyı şimdi nereye sokacaksınız?” diye.
sadece bir ufak hatırlatma yapalım:
madem olup bitenleri 28 şubat icraatına benzettiniz; aynı kural burada da geçerli olmalı:
hatâ ederlerse bir sevap, isabet ederlerse iki sevap! ''
http://www.yazarumitsimsek.com/basortusu-artik-furuat-degil/
gülen'in videosu: http://www.dailymotion.com/video/x24qvlt_fethullah-gulen-mgk-masumdur-hata-yapsa-bile-sevap-alir_news
bir de hafızayı tazelemek adına şu var: https://www.youtube.com/watch?v=de5avl6qknw
nuray canan bezirgan'ı provakatör ilan ettikleri bir haber vardı. youtube'dan kaldırtmışlar, bulamadım. bulan varsa hafızayı tazelemek adına paylaşsak iyi olur.
bu da ümit şimşek'in ikinci yazısı:
'' mahut 28 şubat döneminde gülen’e ve örgütüne başörtüsü gerekli değildi.
hattâ batan gemiden atılması gereken fazlalıklardan biri, belki birincisiydi.
“füruattır” buyurdu örgüt lideri.
ve örtüler çözüldü.
sadece çözülmekle de kalmadı. başörtüsü için mücadele edenler kötülendi, aşağılandı.
üstüne üstlük, polisin başörtüsünü savunanlara karşı uyguladığı şiddet, örgütün medyasında alkışlandı.
sonra sırayla satışa çıktı bütün mukaddes değerler ve kurumlar. i̇mam hatiplerin ve kur’an kurslarının kapatılması alkışlandı.
bütün bu icraatın failleri ise, hatâ ettikleri takdirde dahi allah katında sevap kazanan müçtehidler olarak ilân edildi.
***
onlar dün idi.
şimdi bugün oldu.
ve bugün gülen’e başörtüsü lâzım oldu.
terör örgütüne yardım ve yataklık ettikleri şüphesiyle gözaltına alınanlar arasında başörtülü birileri de yer alınca, bu defa başörtüsü füruat olmaktan çıktı, suç işlemek için bir imtiyaz aracı oldu.
örgütün yayın organları, “başörtülüler tutuklanıyor” yaygarasıyla, suç örgütüne uygulanan hukukî işlemleri başörtüsüne karşı yapılmış bir suikast şeklinde ilân etmekte gecikmediler.
şimdi, örgütün başlıca yayın organına kayyım atanınca yine başörtülüler sahneye çıkarıldı.
ellerine tutuşturulan pankart ve düdüklerle, bağırtı ve çağırtılar arasında güvenlik kuvvetlerine karşı sürüldü.
bu defa örgütün çığırtkanları 28 şubat’ta olduğu gibi “polisin büyük bir sabır ve sükûnetle görevini yaptığından” ve başörtülülerin “taşkınlıklarından” söz etmiyor.
terör örgütünün yuvasına karşı alınan hukukî önlemleri, “başörtüsüne uygulanan zulüm” olarak ilân ediliyor.
başörtüsü için yıllarca mücadele vererek ona özgürlüğünü kazandıranlar şimdi başörtüsü düşmanı; onu ilk sıkıntıda fırlatıp atanlar da başörtüsü savunucusu oldu!
kısacası, başörtüsü artık gülen ve örgütü için füruat değil.
çünkü sığınacak hiçbir yeri kalmadı gülen’in.
şimdi, vaktiyle fırlatıp attığı başörtüsüne sarılarak ayıplarını örtmeye çalışıyor.
bunda da yadırganacak birşey yok:
çünkü fetö fıkhına göre, örgüt liderinin canından başka hiçbir mukaddes değer yoktur.
gerektiğinde başörtüsü de, başörtülü ablalar da feda edilir o mukaddes değer için.
müslümanlar başörtüsü gibi bir i̇slâm şiârı için kendilerini siper ediyordu; gülen ise kendisi için başörtüsünü siper yapıyor.
sürülsün başörtülü ablalar panzerlere karşı, yesinler tazyikli suyu, biber gazını. hiç dert değil.
yeter ki amerika’daki sarayında keyif süren hocalarının saltanatına bir halel gelmesin.''
http://www.yazarumitsimsek.com/basortusu-artik-furuat-degil-2/
'' mahut 28 şubat döneminde gülen’e ve örgütüne başörtüsü gerekli değildi.
hattâ batan gemiden atılması gereken fazlalıklardan biri, belki birincisiydi.
“füruattır” buyurdu örgüt lideri.
ve örtüler çözüldü.
sadece çözülmekle de kalmadı. başörtüsü için mücadele edenler kötülendi, aşağılandı.
üstüne üstlük, polisin başörtüsünü savunanlara karşı uyguladığı şiddet, örgütün medyasında alkışlandı.
sonra sırayla satışa çıktı bütün mukaddes değerler ve kurumlar. i̇mam hatiplerin ve kur’an kurslarının kapatılması alkışlandı.
bütün bu icraatın failleri ise, hatâ ettikleri takdirde dahi allah katında sevap kazanan müçtehidler olarak ilân edildi.
***
onlar dün idi.
şimdi bugün oldu.
ve bugün gülen’e başörtüsü lâzım oldu.
terör örgütüne yardım ve yataklık ettikleri şüphesiyle gözaltına alınanlar arasında başörtülü birileri de yer alınca, bu defa başörtüsü füruat olmaktan çıktı, suç işlemek için bir imtiyaz aracı oldu.
örgütün yayın organları, “başörtülüler tutuklanıyor” yaygarasıyla, suç örgütüne uygulanan hukukî işlemleri başörtüsüne karşı yapılmış bir suikast şeklinde ilân etmekte gecikmediler.
şimdi, örgütün başlıca yayın organına kayyım atanınca yine başörtülüler sahneye çıkarıldı.
ellerine tutuşturulan pankart ve düdüklerle, bağırtı ve çağırtılar arasında güvenlik kuvvetlerine karşı sürüldü.
bu defa örgütün çığırtkanları 28 şubat’ta olduğu gibi “polisin büyük bir sabır ve sükûnetle görevini yaptığından” ve başörtülülerin “taşkınlıklarından” söz etmiyor.
terör örgütünün yuvasına karşı alınan hukukî önlemleri, “başörtüsüne uygulanan zulüm” olarak ilân ediliyor.
başörtüsü için yıllarca mücadele vererek ona özgürlüğünü kazandıranlar şimdi başörtüsü düşmanı; onu ilk sıkıntıda fırlatıp atanlar da başörtüsü savunucusu oldu!
kısacası, başörtüsü artık gülen ve örgütü için füruat değil.
çünkü sığınacak hiçbir yeri kalmadı gülen’in.
şimdi, vaktiyle fırlatıp attığı başörtüsüne sarılarak ayıplarını örtmeye çalışıyor.
bunda da yadırganacak birşey yok:
çünkü fetö fıkhına göre, örgüt liderinin canından başka hiçbir mukaddes değer yoktur.
gerektiğinde başörtüsü de, başörtülü ablalar da feda edilir o mukaddes değer için.
müslümanlar başörtüsü gibi bir i̇slâm şiârı için kendilerini siper ediyordu; gülen ise kendisi için başörtüsünü siper yapıyor.
sürülsün başörtülü ablalar panzerlere karşı, yesinler tazyikli suyu, biber gazını. hiç dert değil.
yeter ki amerika’daki sarayında keyif süren hocalarının saltanatına bir halel gelmesin.''
http://www.yazarumitsimsek.com/basortusu-artik-furuat-degil-2/