suriyelilere vatandaşlık verilmesi – dertli sözlük
hayrdır.salt ümmetî nazarla baktığında takdire şayandır.sözlüğümüzün fazla düşünen adamı her zaman ki gibi meselenin tefferruatıyla fazla meşgul olup esasa baid düşmüş, ecnebi şarkıyyeciler gibi konuşmuş..millet tabanlı milliyetçi ölçülü bir devlet değil, ümmet tabanlı, muhammedi ölçülü bir teba esasına göre bir milletin oluşturulmasını, elimizle yapmaya çalışsak yapamazdık, cenab-ı hak ihsan etti ikram etti. afiyetle kaynaşınız. ben kendi apartmanımdaki araplardan arapça onlar benden türkçe öğreniyor, osmanlıcayı gösterdim, müşterek noktalarımızı buluyoruz, her akşam beraber oturup yeyip içip muhabbet ediyoruz.çok düşünme, kaliteli düşün ahi.
verelim de onlar kabul eder mi bilemem. en basitinden, bizler sigorta ödememizi bir ay geciktirince tedavi görmekte bir çok zorluk yaşıyoruz. ancak suriyeli kardeşlerimiz tedavi, okul ve daha bir çok işlemi tek bir kartla kolaylıkla sağlıyorlar. askere gitmiyorlar ve vergi ödeme durumu onların büyük bir bölümü için şuan söz konusu değil. bu açıdan vatandaşlık verme olayının, kısa vadede devletin gelirleri açısından olumlu bir etkisi olabilir. ancak orta ve uzun vadede (doğum oranlarını da hesaba kattığımızda), seksenlerde-doksanlarda ıraktan gerçekleşen göçlerin sonucunda yaşadıklarımızın daha da kötülerini yaşamamıza sebep olabilir. tabi yaşamayadabiliriz belki, kötü tahminlerimizin tam tersi şeylerde yaşanabilir. süreci yönetme durumuna göre değişir...
önce vatan hainlerini atalım vatandaşlıktan boş yer oluşsun.https://pbs.twimg.com/media/cmsv69cwiaaawf0.jpg:large
karışık bir konu. sırf cumhurbaşkanı söylediği için hiçbir şey bilmeden reddedenler bile var.artı gundemin degismesi icin bilerek ortaya atildigini dusunenler de.meseleye islam kardeşliği penceresinden bakarken dikkatli olmaliyiz.gerçekten muslumanlar mi diye.müslümansa tabi ki de verilsin ama nusayri olan ya da başka dinlerin mensubu olanlara ve de esed ve daişi destekleyenlere verilmesin.bu mülteci akını sosyolojik düzeni bozuyor pek çok olumsuz durum ortaya çıkıyor ama ne yapalım yani sadece bunlarin adı müslüman diye ölüme mi terk edelim.
göç modern sosyolojinin olumsuz karşıladığı bir durum.elbette sonuçlarının olumlu olmadığını bizde yaşayarak göruyoruz.suriyelilerin içinde de aynı bizde olduğu gibi çok berbat insanlar da var çok mazlum ve garibanlar da.biz bize düşeni yapacağız.sonrası için de tedbir almayı unutmayacağız.
kamp ve diğer harcamalara devlet, resmi olarak 20 milyar dolara yakın para harcadı. gelenlerinse kayıt dışı olarak getirdiği 10 milyar dolar kadar. önceden de belirttiğim gibi biz bu gelenlerden vergi alamıyoruz, askere gitmiyorlar ve üzerine çoğu şeyden bedava yararlanıyorlar. yani beş yıla yakındır yine normal vatandaşın verdiği vergiler üzerinden karşılanıyor bu para. ayrıca oluşan kayıtdışı ekonominin yazdığı zarar da çabası. bu yönden bakıldığında vatandaşlığa alınmaları iyidir çünkü suriyede savaş kısa vadede bitecekmiş gibi görünmüyor. toki̇ mevzuuysa tam bir siyasi mevzuu işi. biz işi yürütelim siz bunu tartışın deniyor. devlet verse bile 3-5 ine verir göstermelik. ahıska türklerine verilen evler için bile para alınıyor onlardan, şehit ve gazi yakınlarına verilen evlerden para isteniyor yıllar sonra. birde şu var ülkenin en tepesindekiler bile bedava vermek istese buna engel olacak bürokratlar takımı var. bu işler o kadar basit değil. bir de belirtildiği gibi bizde işsizlik sorunu var. yani iş yok. biz nitelikli birini vatandaş yapsak o iş bulur mu bilinmez ama vergi ödemek zorunda olacağı kesin. bu şartlar altında bu insanlar vatandaşlığa razı mıdır? sanmam. bu yüzden boşuna biz almışız onların hepsi kabul etmiş gibi tartışmayalım.
bu mevzuları layıkıyla üstlenebilmek ve idare edebilmek zor.öyle bir kampanya var ki, gönül rahatlığıyla yardım eden insanları bile düşündürür hale getiren durumlar çıktı ortaya.bu hususda ne yapılacağına dair net ve tutarlı bir bilgi verilmiyor. bu bilgi belirsizliği ve çelişkili açıklamalar, yabancı düşmanlığı yapan ve sözde milliyetçi olan insanların propaganda malzemesi oluyor.5 yıl geçti savaştan, ve neredeyse bu süreçte ev sahipliği yapıyor ülkemiz.sığınan insanların geriye dönme umutları kalmadığı veya dönemeyeceğini anladığı ikinci bir 5 sene ve nice 5 seneler bu insanlar yardım alma vb. durumlarda nasıl yaşayacaklar. bunun ezikliği toplumsal olarak nereye tekabul edecek. ya burada doğan veya buraya küçük yaşta gelen genç nüfus ne olacak. şimdikinden daha iyi olacağını düşünmüyorum durum böyle devam ederse. bu insanları nereye yönlendireceğiz, nasıl yaşatacağız ya da ilerleyen zamanlarda başıboş kalan bu kitleyi nasıl kontrol edeceğiz ?büyük ve önemli sorular.netice hayrolur inşallah.